8.12.2014

MUTGG



Geri çekilmeden sonra tekrar alım fırsatı...

Merak edenler hisse hakkında diğer yazılarımı okuyabilir.

4.12.2014

MUTLU YATIRIM PROJE VE GAYRİMENKUL GELİŞTİRME, MUTGG


Bir ay önce benle işleme girenler için MUTGG (Mutlu Yatırım Proje ve Gayrimenkül Geliştirme) satış için uygun bir seviye yalnız formasyon hedefi çok daha yukarılarda.. Bir ayda %40'a yakın kar az da sayılmaz.

17.11.2014

TÜRKİYE'DEKİ YATIRIM ARAÇLARININ 2000-2013 YILLARI ARASINDA GETİRİ KARŞILAŞTIRMASI

Bireyler tasarruflarını güvenli yerlerde saklamak veya değerlendirmek ister. Türkiye ekonomisindeki gibi bir enflasyonist ortamda yatırıma dönüştürülmeyen tasarruflar değerlerini kaybederler, bu yüzden bireyler artık gelirlerini en iyi şekilde değerlendirmek ister. Piyasada birçok finansal yatırım aracı

19.10.2014

Oyunun Sonu - Margin Call


2008 finansal krizinde büyük bir yatırım bankasının iflas olma sinyalleriyle başlayan yaklaşık bir buçuk günlük süreyi anlatan bir film. Olaylardan anlaşıldığı üzere bu banka Lehman Brothers.

Filmde yatırım bankası müşterilerine yüksek riskli yatırım araçları satarak büyük miktarda para kazanmaktır. Yatırım bankasındaki çalışanlar zeki ve lüks içinde yaşayan insanlardır. Bir gün bu çalışanlardan iki tanesi işlerin kötüye gittiğini farkeder ve üst yönetime durumu açıklamaya çalışırlar. Tabiki müşterilerin bundan haberi yoktur...

Filme dikkat çeken çok iyi bir Wall Street sözü vardır:  “There are three ways to make a living on this business: be first, be smarter and cheat.” ( Bu piyasada iş yapmanın üç yolu vardır: İlk ol,daha zeki ol ve hile yap.”)

Yapım: 2011
IMDB puanı: 7.4

İyi Seyirler...


1.10.2014

MUTLU YATIRIM PROJE VE GAYRİMENKUL GELİŞTİRME, MUTGG


Bildiğiniz gibi Mutlu Akü’nün bazı gayrimenkulleri (Kartal ve Bursa’daki araziler) Mutlu Yatırım Proje ve Gayrimenkul Geliştirme A.Ş firmasına kısmi bölünme ile aktarıldı. Türker ailesi Mutlu Akü’yü satıp Gayrimenkul işine girdi.

Sonrasında şirket payının %75’i Türker Yatırım

29.09.2014

MUTLU YATIRIM GAYRİMENKUL MUTGG



Grafikte göründüğü gibi teknik olarak al sinyali vermiş. En kısa zamanda sebebleriyle birlikte yazmaya çalışacağım. Şimdilik geç kalmadan burada koyayım dedim.

28.09.2014

DOW TEORİSİ

Teknik analizin temelini oluşturan teori Dow Teorisidir. Gazeteci olan Charles Dow tarafından ortaya atılmıştır. Bu teorinin asıl amacı, hisse senetleri fiyatlarındaki uzun dönemli trendlerin ortaya konulması ve açıklanmasıdır. Charles Dow geride bıraktığı tek eser Dow Kuramı değildir. Bana göre bıraktığı en önemli eser herkesin bildiği bir endeks olan Dow Jones Endeksidir.

Dow Teorisinin temel varsayımları;
  • Ortalamalar her şeyi iskonto eder; Burada bahsedilen ortalama piyasa genelini gösteren endekstir. Geçmişte olanlar, şimdi olanlar ve gelecek için olan beklentiler piyasaya yansımıştır. Dolayısıyla fiyatları anlayarak işlem stratejimizi belirleyebiliriz.
  • Piyasada üç tür fiyat hareketi bulunur; Yani piyasada 3 tür temel trend vardır. Ana trend, ikincil trend ve günlük dalgalanmalar. Ana trendler aylarca yıllarca devam ederler, ikincil trendler haftalarca ve aylarca devam eder, günlük dalgalanmalar ise günlerce haftalarca devam eder. Günlük dalgalanmalar hatta ikincil trenler manipüle edilebilirler ancak ana trendlerin manipüle edilmesi imkansızdır.
  • Ana trenler 3 aşamada meydana gelir; İlk aşamada fiyatlar düşerken bilinçli yatırımcılar alıma geçerler (toparlama dönemi),   ikinci aşamada fiyatlar yükselmeye başladıkça diğer piyasa oyuncuları alıma geçer (boğa piyasası), son aşamada ise öncelikle bilinçli yatırımcılar elindeki malları satmaya başlar sonrasında diğer yatırımcıların satıma geçmesiyle (ayı piyasası) 3 aşama tamamlanır.
  • Ortalamalar veya göstergeler birbirini desteklemelidir.
  • İşlem hacmi trendi desteklemelir.
  • Trendin değiştiğine, bittiğine dair işaretler alınana dek trend bitmemiş, hala geçerli demektir.

TEKNİK ANALİZ NEDİR ?

Piyasada herhangi bir enstrümanı alıp satmak için öncelikle analiz yapılmalıdır. Bu analiz türlerinin en yaygın kullanılanları teknik analiz ve temel analizdir. Bu makalede teknik analiz nedir ne değildir, ne işe yarar ve biraz da teorik kısımlarını inceleyelim.

Teknik analiz hisse senedi, döviz, emtia vb. enstrümanların geçmiş dönem fiyat hareketlerine bakılarak yapılır. Litaretürde bilindiği gibi tanımlarsak; teknik analiz bir finansal enstürümanın fiyatının gelecekte nereye gideceğini, geçmiş fiyat hareketleri analiz edilerek tahmin edilmesidir. Burada yanlış olan şey teknik analizin geleceği tahmin edeceğinin belirtilmesi. Hiçbir analiz türü geleceği tahmin edemez yalnızca eldeki veriler ışığında gelecekteki olması muhtemel hareket senaryoları oluşturabilir. Bu senaryolar birden çoktur her zaman. Bizim teknik analizi kullanma sebebimiz olası senaryolar gerçekleştiğinde buna karşı nasıl bir davranış ile tepki vereceğimizdir.

Teknik analiz yapanlara teknisyen, teknik analizci gibi isimler verilir. Teknik analizciler olayların neden sonuç ilişkisine bakmadan sadece geçmiş performans ölçüleriyle olası senaryolar belirler. Teknik analizin temel varsayımları şunlardır;

  • Geçmişte olan herşey fiyatlara yansımıştır.
  • Bir malın yada hizmetin fiyatı arz ve talebe göre oluşur.
  • Bir malın yada hizmetin talebi rasyonel yada rasyonel olmayan faktörlerce belirlenebilir.
  • Finansal enstrüman fiyatları genelde trenler halinde hareket etmektedir.
  • Trenler halinde meydana gelen fiyat değişiklikleri grafiklerinde görülebilmektedir.
  • Bu değişikler tekrarlanabilmektedir.

Teknik analizle ilgili bazı kavramları açıklarsak;

Destek: Fiyat düşerken satış baskısının sona erdiği, alışların arttığı ve fiyatların aşağıya gitmekte zorlandığı seviyedir. Destek noktası geçmişte oluşmuş olan fiyat dalgalanmalarının en düşük ve yüksek fiyat seviyelerine yatay çizgi çekerek bulunur.

Direnç:Fiyat yükselirken alışların azaldığı, satışların arttığı fiyatların daha yukarı gitmekte zorlandığı seviyedir. Yine destek seviyesinde olduğu gibi geçmiş fiyat dalgalarının en yüksek yada en düşük seviyeleri kullanarak bulunur.

Ayı Piyasası: Aşağı yönde trendin oluşacağı muhtemel, düşüşün beklendiği, satışların hakim olduğu piyasadır.

Boğa Piyasası: Beklentilerin olumlu, yukarı yönde trendin oluşması beklenen, alıcıların hakim olduğu piyasadır.


Açığa Satış: Henüz sahip olunmayan, düşüş beklentisinin olduğu finansal enstrümanın ödünç alınıp piyasada satılma işlemidir.

Trend: Fiyatların belli bir eğimle yukarı yada aşağı yönde belli bir alan içerisinde istikrarlı ilerlemesidir.

Trend Kanalları: İki tür trend kanalı vardır. Biri aşağı yönlü diğeri yukarı yönlüdür. Yükselen trendlerler tepelerle dipler paralel çizgi içerisinde hareket eder yukarı yöndedir. Düşen trendlerde yine aynı şekilde oluşur ancak eğimi aşağı yönlüdür.

Bunlar temel olarak teknik analiz terimleridir. İşlem stratejisi olarak nasıl kullanacağı sonraki makalelerde açıklanacaktır.

20.09.2014

Sistematik Olmayan Risk Türleri

Sistematik olmayan risk ise, finansal varlıkların ait oldukları işletmelerden ya da bu işletmelerin faaliyette bulundukları endüstriye ait bir takım özelliklerden ve değişimlerden kaynaklanan risk türüdür. Sistematik olmayan riskte sistematik riskin tersine, çeşitlendirme yoluyla, portföye farklı sektör ve firmalara ait hisse senetleri alınması ile portföyün riski azaltılabilir. Yatırımcılar şirketler hakkında araştırmalar yapıp, finansal sorun yaşayan, kötü yönetilen, faaliyetlerinde başarı gösteremeyen, söz konusu firmanın hisse senetlerini portföylerine dahil etmeyerek, riski azaltabilirler.
Sistematik olmayan risk toplam riskin firmaya ya da firmanın içinde bulunduğu sektöre özgü kısmını ifade eder. Sistematik olmayan riskte ekonominin genel koşulu önemli değilken, sektör ve firmanın genel durumu bu risk türünü belirleyicisi olmaktadır. Sistematik olmayan bazı risk türleri şunlardır:  
  • Firmada grev olması
  • Firmada önemli bir yöneticinin işten ayrılması veya iyi bir yöneticinin işe başlaması
  • Rekabet gücü yüksek bir firmanın sektöre girmesi
  • Bir turizm firmasının rezervasyonlarının iptal edilmesi vb.

a) Finansal Risk
Finansal risk işletmelerin finansal yapısında yabancı kaynak kullanımlarından ileri gelen bir risk türüdür ve finansal risk düzeyi işletme yönetimi kararlarına bağlı olarak değiştirilebilir. İşletmelerin finansal kaldıraç derecelerinin yükselmesi, yani banka kredileri tahviller gibi faiz yükümlülüğü getiren borç kalemlerinin artması ve bu yükümlülüğün işletmece yerine getirememesi olasılığının artması finansal riski ortaya çıkarır. Şirketin iflas etme sürecine girmesi, kredi borcunu ödeyememesi gibi durumların yaşanması ihtimali bile firmaya yatırım yapanlar açısından bir risk unsuru doğuracaktır. Ekonomide değişen koşullara ayak uydurmak firma için finans yöneticisinin görevidir. Finansal riskin ortaya çıkması ve iyi yönetilmemesi durumunda, bu riskle karşı karşıya olan işletmeler iflasa sürüklenebilir. Yatırımcılar finansal yapısı güçlü olan işletmelerin hisse senetlerini alıp risklerini azaltabilirler.
b) Yönetim Riski
Bu risk türü genellikle firma yöneticilerinin hatalarından kaynaklanan riski ifade etmektedir. Firma yönetim sürecinde alınan hatalı kararların ve bunların uygulanmasında yapılan hataların finansal varlığın verimini ve değerini olumsuz etkileme olasılığının doğması, yönetim riskini ortaya çıkarır. Şirket yönetim hususundaki bilgilerin önceden öğrenilememesi bir risk unsuru doğurmaktadır. Yatırım yapılan firmanın yönetim birimlerinin aldığı kararları yakından takip etmek gerekir. Yönetim kurulu ve genel kurul kararları yatırımcılar açısından sürekli takip edilmesi gereken kararlardır. Bu kararlardan firmanın yönetim anlayışı değişimleri iyi tespit edilmelidir.
c) İş Riski
İşletmenin faaliyet gösterdiği ortamdaki değişimlerin faaliyet gelirine ve beklenen kar payına etkisinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Söz konusu değişimler firmanın satışlarının ve faaliyet karının olumsuz etkilenmesine yol açarak menkul kıymet getiri oranı ve değeri üzerinde olumsuz etki eder. Bu risk türü firmanın faaliyetleriyle ilgili riskleri oluşturur. Firmanın satışlarında yaşanan düşüşler, iş akışını etkileyecek durumların ortaya çıkması, grevler, teknolojik değişimler, bu risk türüne örnek teşkil eder.

Sistematik Risk Türleri

Sistematik risk bir önceki yazıda belirtildiği üzere çeşitlendirme yoluyla azaltılamayan risk türüdür. Sistematik risk, ekonomik, politik ve sosyal koşullardan kaynaklanır. Sistematik riske örnek olarak şunlar verilebilir.
  • Enflasyonda olan değişim. 
  • Sıkı para politikasına geçilmesi
  •  Faizlerde uzun süre değişiklik olmaması Dış ticaret sınırlamaları
  • Komşu ülkenin savaşa girmesi vb.
              a) Enflasyon Riski

Bu risk türünde fiyatlar genel seviyesinin yükselmesi sonucu paranın satın alma gücündeki düşüş, yatırımların verimliğini azaltması söz konusudur. Farklı türdeki varlıklar enflasyondaki değişimlerden farklı türde etkilenmektedir. Sabit getirili menkul kıymetler enflasyon oranından olumsuz bir şekilde etkilenirken, hisse senetleri, enflasyon artışıyla firmanın satış ve karları artıyorsa olumlu şekilde etkilenmektedir.
b) Kur Riski
Kur riski ithalatçı ve ihracatçıyı etkileyen bir risk unsurudur. İki ülke arasındaki para birimlerinin paritesi değişmesi ticaret politikasının değişmesini beraberinde getirecektir. Malların fiyatlarının yerli para cinsinden sabit kalması durumunda bile, değişen kurlar iki ülkedeki malların fiyatlarını göreceli olarak değiştirmektedir ve arz talep ilişkisi etkilenmektedir.
c) Faiz Oranı Riski
Piyasadaki faiz oranlarının değişmesi menkul kıymetlerin getirilerini de değiştirecektir. Diğer koşullar sabit kalmak üzere, faiz oranlarındaki yükselmeler, menkul kıymetlerin fiyatlarının düşmesine neden olmaktadır. Piyasa faiz oranlarının yükselmesi sabit getirili menkul kıymetlerin fiyatını düşürür ve getirisini azaltırken, faiz oranlarındaki düşme, faizden elde edilecek gelirin düşmesi yatırımcıyı hisse senedi gibi menkul değerlere yöneltir bu da borsada işlem gören hisse senetlerinin değer kazanmasını sağlar. Piyasada ucuz maliyetli kredi bulunabilmesi borsaya para girişini artırır ve hisse senedi yatırımlarına olan talebin artması ve getirilerin yükselmesini sağlar.
d) Piyasa Riski
Politik ekonomik ve sosyal faktörlerin yanında yatırımcının davranış ve tercihlerindeki değişimlerden kaynaklanan risk, piyasa riskidir. Piyasada yaşanan ekonomik gelişmeler yatırımcı kararlarını etkileyecektir. Ekonomik büyümenin yavaşlamaya başlaması, resesyon tehlikesinin ortaya çıkması gibi kötü haberler borsanın değer kaybetmesine neden olacaktır.
Piyasa riski, finansal varlık fiyatlarının değişiminden kaynaklanan risktir. Özellikle son yıllarda internet kullanımın artması piyasada dolaşan bilgilere yatırımcıların daha kolay ve çabuk ulaşmasını sağlamakta ve bu da bir piyasa riski oluşturmaktadır. Piyasa da bir hisse senedi hakkında olumsuz bilgilerin ortaya çıkması, kayıp yaşamak istemeyen yatırımcıların ellerindeki hisse senetlerini bir an önce satmayı düşünmesine yol açacak, söz konusu hisse senedi hızla değer kaybedecektir. Kredi notunun artması, ekonominin krizden çıkışının hızlanması gibi iyi haberlerin ortaya çıkması halinde bile, yatırımcılar işlemlerini alım yönünde yapacaklardır. Tüm bu gelişmelerin önceden tahmin edilememesi ise piyasaya yönelik bir risk unsurunu temsil etmektedir.
e) Politik Risk
Politik risk bir ülkede meydana gelen siyasi ve toplumsal düzenin bozulmasına yönelik oluşan risk unsurudur. Örneğin ülkede iç karışıklık çıkması, komşu ülkelerle siyasi gerginlikler yaşanması vb. durumlar ortaya çıktığında ekonomik ve siyasi istikrarın bozulacağı düşüncesi piyasalarda satış yönünde eğilim olmasına neden olacaktır.

Getiri ve Risk

'Getiri, kısaca yatırımın ödülüdür'. Bir diğer tanımda getiri, yatırımlara aktarılan kaynakların değer kazanması durumunda elde edilecek kazançtır. Yatırımlar için getiri tek dönemlik ve çok dönemlik olmak üzere ikiye ayrılır. Tek dönemlik getiri yatırımcının servet artışını gösterir. Çok dönemli getiri ise her dönem için bulunan getiri oranlarının ortalamasının alınması ile bulunur. Bu aritmetik ortalamadan da geometrik ortalamadan da hesaplanabilir. Aritmetik ortalamada her dönem için elde edilen getiriler toplanıp, toplam dönem sayısına bölünür. Geometrik hesaplama yönteminde ise, hesaplanan getirilerin çarpımları, toplam dönem sayısı ile kökü alınarak bölünür.
Hisse senedine yatırım yapan yatırımcılar iki tür getiri elde etmek ister. Bunlardan ilki hisse senedinin değer kazanmasına yönelik olan değer artış kazancı, diğeri ise yıllık kardan dağıtılmasını bekledikleri temettü geliridir. Risk, işte bu beklenen iki gelirin gerçekleşme olasılığını tanımlayan belirsizliğin objektif ölçüsüdür. Bir menkul kıymete yatırım yapmanın en önemli unsuru, menkul kıymetin riski ve getirisi arasındaki ilişkidir. Bir menkul kıymet için risk, sistematik ve sistematik olmayan risk olmak üzere ikiye ayrılır ve bu iki riskin toplamı toplam riski verir. Yatırımcılar en düşük risk düzeyinde en yüksek getiriyi elde etmek ister. Bunun için yatırım yapılmak istenen yatırım araçları arasındaki risk ve getiri düzeyleri çok iyi tespit edilmelidir.
Sistematik risk, ekonomik politik, sosyal yapı ve bu yapıların değişkenliğinden ilerin gelen ve piyasadaki bütün varlıkları etkileyen bir risk türüdür. Sistematik risk genel ekonomik koşullardan etkilenir ve yatırım araçlarını etkiler. Bu risk türü, portföy çeşitlendirilmesi yapılıp azaltılamayan risk türüdür. Sistematik olmayan risk ise yatırım araçlarının kendilerine özgü olduğu risk, portföy çeşitlendirilmesi yoluyla azaltılabilir risk türüdür. Genel olarak bakıldığında hisse senetlerinde sistematik riskin çeşitlendirme yoluyla azaltılamamasının nedeni, hisse senetlerin aşağı yukarı yönde bir diğerinin ardı sıra hareket etmesidir.

1.09.2014

KUR SAVAŞLARI


Bugün yeni bir kur savaşının içindeyiz ve dolara yönelik yeni bir güven krizi yolda. Bu kez sonuçları Nixon’un karşılaştıklarından çok daha kötü olacak. Son 40 içinde küreselleşm

28.07.2014

USD-TRY, DOLAR TEKNİK ANALİZ

USD/TRY

Uzun süredir dolarda teknik analiz yapmıyorduk. Biraz doları teknik olarak incelemekte fayda var.

Aylık olarak USD/TRY (dolar) paritesine bakarsak;


Yukarıda görüldüğü gibi eğer aşırılıkları saymazsak iki tane yukarı yönlü kanalımız var. Birincil ana kanal paritede aşağı yönlü düşüşün 1.85 civarına gelebileceğini gösterse de genel ekonomiye baktığımızda böyle bir şeyin olması söz konusu bile değil.  İkincil kanala baktığımızda diğer kanala göre momentumu daha yüksek, bu kanala göre de inebileceğimiz yer 2 TL civarı ki şu an ki ortamda bu bile mümkün gözükmüyor. Ara desteğe bakarsak (sarı çizgi) bu çizginin de gösterdiği gibi 2 TL güçlü bir destek, ayrıca 2 TL psikolojik seviyedir. Eğer ardı ardına iyi haberler gelirse; 2 TL civarına gelirsek, diğer jeopolitik riskleri saymasak bile FED’in faiz arttırma politikasının yaklaşması ile yeniden dolara talep artacak tahminimce yerli yatırımcılarda dolarizasyona devam edecek. Uzun vadede en azından 2.25 seviyesinin görüleceğini düşünüyorum.

Günlük grafikte bakarsak;


2013 aralık ayında 2.07 civarlarında bırakılan gap (boşluk) grafikte gördüğümüz gibi kapatıldı. Ayrıca gap seviyesi altında 2.060 seviyesinde güçlü bir destek oluştu.Paritede genişleyen kanal kırıldıktan sonra aşağı yönlü takoz ve kanal oluştu ve ikside yukarı yönde kırıldı. İki formasyonda yukarı sinyal verdi ama dikkat edilirse paritede yataylaşma başladı. Sarı renkle gösterdiğim fiyat dalgası ile RSI göstergesi divergence yani fiyat gösterge uyumsuzluğu var.

Buna göre teknik sinyallere bakarsak yönümüz orta ve uzun vade yukarı, kısa vadede ise haber akışına göre 2.06 güçlü destek yukarıda ise 2.15 güçlü dirençtir. 2.06 kısa stoplarda alım fırsatı olarak değerlendirilebilir hedefi de 2.15 olacaktır. Yatay sıkışma alanının kırılması ile de paritede sıçramalar olabilir.

25.07.2014

AĞUSTOS AYI

Temmuz ayı sona eriyor, bir çok önemli gündem içeren ağustos ayı geliyor. Gündem çok yoğun, önümüzde ise bayram tatili var. Bunun getirmiş olduğu bir takım ufak kar realizasyonları oldu ama piyasa hala Jeopolitik ve Avrupa’dan gelen riskleri görmezden gelerek bol para sarhoşl

17.07.2014

BİST, FED, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ, MOODY'S, IŞİD

Belli süre rahatsızlık geçirmem ve sonrasında yoğun sınavlarımdan dolayı blogtan ve piyasadan koptum. İnsan sağlık problemi geçirdiğinde hayatta ne kadar küçük şeylere üzüldüğünü farkediyor. Hayatta en önemlisinin sağlık olduğunu tekrar hatırlıyor.

Neyse piyasalara dönersek FED cephesinde Yellen

22.06.2014

SPK EĞİTİM SEMİNERİ

İnternet üzerinden yapmış olduğum SPK eğitim semineri başvuru sonucunun olumlu gelmesi sonrasında SPK seminerine gittim.

İlk gün geç kalkmam sonucu koştura koştura da olsa zamanında yetişmeyi başardım. SPK binasına gireceğim için heyecanlıydım tabi bu arada SPK, Süzer Plazada 3. Katta ! Karşısında MKK var. Plaza gerçekten çok etkileyici ama SPK çalışanlarını küçük bir alana sıkıştırmışlar. İlk girerken güvenlik karşılıyor yaka kimlik kartlarımızı verip konferans salonuna götürüyor. Sağda ve solda odalar var garip kısaltmalar yazıyor kapı yanlarında. Kapı ve pencerelerden odanın içi gözükmüyor. Konferans salonunda çay ve kurabiye ikramı vardı. Çayımı alıp kurabiyelerden atıştırarak koltuğa oturdum.

İlk ders önemliydi SPK nedir ne değildir, kaç kişi çalışır, olanakları neler, maaş durumları, işe alım süreçleri, çalışma saatleri gibi bir çok önemli konu anlatıldı. Bu benim için seminerin en yararlı bölümüydü. Zaten sonraki ders ve günlerde anlatılanlar tamamen okulda aldığımız derslerden ibaretti.

İşe alım süreci şöyle işliyor. KPSS’den ilgili puan türünden 80 üzeri almak bazen 85.. KPSS sonrası eğer işe 20 kişi alınacaksa (SPK uzman yardımcısı) 20 katı yazılı sınava çağırılıyor yani 400 kişi. Bunların içinden 20 kişi işe alınacağı için 2 katı yani 40 kişi sözlü sınava çağırılıyor. Ordada genelde alanınızla ilgili olarak sorular soruluyor alan dışındanda tabiyki istedikleri soruları sorabiliyorlar. Burdada eleme yapıldıktan sonra 20 kişi işe alınıyor. İşe girdim ne güzel bütün sınavlar bitti diyemiyorsunuz maalesef… J Duruma göre farklı bir sürede olabileceği gibi genelde 6 ay çok sıkıştırılmış bir eğitimden geçiyorsunuz. Yeni SPK uzman yardımcılarının dediğine göre günde 10 sınav oluyorlarmış. Sonrasında yine belli aşamalar var. Belirli süre o merdivenleri çıkıyorsunuz. Yetkili uzman, çalışma saatlerini yeni başlayanlar için sabah 8 akşam 8:30 arasında olduğunu söylesede uzman yardımcıları bunun minumum olduğunu belirttiler.. Uzmanlar ise sabah 9 akşam 17:30 arasında çalışıyorlar. İlk 3 yıl yoğun iş temposu dolayısıyla evlenmenizi önermiyorlar, yükseklisans yakalanmazsanız yapabiliyorsunuz ve sigara içenleri gerçekten sevmiyorlar.

Yeni çıkan 666 sayılı yasayla Türkiye’deki bütün uzmanlıklar eşit maaşı alıyor. Yani bir tarım uzmanıyla sizin maaşınız aynı olacak ve gerçekten çokta iyi bir maaş değil ben bunun için mi kendimi harap ettim diyebilirsiniz ama SPK’da çalışmanın büyük avantajları da vardır bunlar; özel sektöre geçişte yüksek pozisyonda işe başlama, belirli süre çalıştıktan sonra size maaşınızı verip üstüne harcayacağınız parayıda verip yurtdışında yüksek lisans doktora gibi eğitim masraflarınızı karşılamaları ve yine belirli bir süre çalışma şartıyla SPK lisanlama belgelerine hiçbir sınava girmeden sahip olmanızdır. İlk 3 yıl uzman yardımcısı olarak görev yapıyorsunuz sonrasında yeterlilik sınavında başarılı olursanız artık SPK uzmanı oldunuz demektir tüm kapılar size açılmaya başlıyor, yetkileriniz artıyor, çalışma saatleriniz kısalıyor artık bağımsız çalışabiliyorsunuz genelde kimse size karışmıyor. 10 yıl çalıştıktan sonra ise mülakata girip Başuzman oluyorsunuz .Bu süreçten sonra anlatılanlara göre özel sektör sizi tacize başlıyor. Bu noktadan sonra en mantıklısı özel sektöre geçmektir. SPK’da maximum 7-8 bin maaş alırken onlar size 2-3 kat daha yüksek maaş teklifiyle gelecekler zaten SPK’da kalıpta ne yapacaksınız ki ? 10 yıllık çalışma sürecinden sonra kariyerinizde düşüş başlayacak hep aynı şeylerle uğraşacaksınız memurlaşacaksınız devlet hastanelerinde harap olmaya devam edeceksiniz.

Diğer günlerde anlatılanlar başta söz ettiğim gibi okulda finans eğitimi veren bölümlerle anlatılanlarla aynıydı. Çoğu sunum İstanbul’daki SPK uzmanları tarafından, bazı sunumlar Ankara’daki SPK uzmanları tarafından internet ile bağlanarak ya da bizzat İstanbul’a gelmeleri ile yapıldı.

Daha önceleri SPK stajer alırken artık seminer veriyor. Bu seminer 5 gün oluyor. Sabahçılar ve öğlen sonrası grubu var, ben sabahçıydım. Seminer saat 9:30-12:15 arasında oldu. Bu yüzden seminer yetersiz kalıyor. 

Benim açımdan SPK çalışma ortamını görmem, çalışma koşullarını öğrenmem çok yararlı oldu.

Sonuç olarak SPK bir sıçrama tahtası olarak düşünülebilir. İyi yerlerde iyi maaşlar alacağım ben diyorsanız ömrünüzün bir kısmını burada geçirebilirsiniz sonrasında herşey daha kolay olacaktır.

18.03.2014

CDS NEDİR ? NE İŞE YARAR ?

Cds (Credit Default Swap), Türkçe'de ise tam karşılığı olmasada kredi risk swapı yada primi 1995 yılında Jp Morgan tarafından literatüre girmiştir. CDS, bir kişi ya da kuruluşun, kredi sahibinin karşılaşabileceği alacağın ödenmemesi riskini belirli bir bedel karşılığında üstlenmeyi kabul etmesinin bedelidir. Yani bir çeşit kredi sigortasıdır.

Bir devletin tahvillerini bir kurumun aldığını düşünelim. Böylece bu kurum tahvil getirisi için söz konusu ülkeye borç vermiştir. Normal koşullarda kurum tahvil faizlerini ve tahvilin nominal değerini vade sonunda geri alacaktır. Ancak bu ülkenin küçük bir ihtimalde olsa borcunu ödememe temerrüte düşme riski var ve dolayısıyla alacaklı kurum bu riskten korunmak isteyebilecektir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda kurum CDS işlemi yapan kuruluşa tahvilini götürecek ve belli bir bedel karşılığında söz konusu devletin tahvil borcunu ödememesi durumunda tahvil borcunu CDS şirketi üstlenecektir. Kurumun CDS şirketine ödediği bedele veya prime CDS primi yada risk primi diyoruz.



Türkiye’den yola çıkarsak 22 mayıs 2013 FED’in tahvil azaltım sinyali devamında siyasi, politik riskler ve kur riski ile birlikte kırılgan ülke durumunda oluşumuz sonucunda Türkiye CDS’leri 2 kat arttı! Şu an 244 seviyesinde bulunmaktadır (18.03.2014). Bu demek oluyor ki Türkiye tahvilleri alan ve CDS garantisini kullanmak isteyenler tahvil değerinin %2,4 oranında risk primi ödemek durumundadır. Yani CDS ne kadar yükselirse maliyette o oranda artmakta. Dolayısıyla bu ülkelerin borçlanmaları daha yüksek maliyetli olmaktadır. Buradan yola çıkarsak CDS’ler sadece borçlanma sigortası değil aynı zamanda o ülkenin temerrüt riskini gösteren önemli bir göstergedir. 

Günümüzde artık ülkelerin kredi notlarına olan güven haklı olarak azalmaktadır. Nitekim 2008 krizinden süregelen süreçte Rating kuruluşları kredi notları belirlemelerinde geç kalmış aynı zamanda verilen derecelendirme notları konusunda adil davranılmadığı spekülasyonları ile kredibilitesi azalmış ve yatırımcılar anlık durumu gösteren CDS primlerini daha çok takip eder hale gelmiştir.

Piyasa tarafından düşünürsek genellikle CDS priminin düşmesiyle risk iştahı artmakta iken CDS'ler yükseldiğinde para güvenli varlıklara veya başka ülkere kaymaktadır.