29.09.2014
MUTLU YATIRIM GAYRİMENKUL MUTGG
Grafikte göründüğü gibi teknik olarak al sinyali vermiş. En kısa zamanda sebebleriyle birlikte yazmaya çalışacağım. Şimdilik geç kalmadan burada koyayım dedim.
28.09.2014
DOW TEORİSİ
Teknik analizin
temelini oluşturan teori Dow Teorisidir. Gazeteci olan Charles Dow tarafından
ortaya atılmıştır. Bu teorinin asıl amacı, hisse senetleri fiyatlarındaki uzun
dönemli trendlerin ortaya konulması ve açıklanmasıdır. Charles Dow geride
bıraktığı tek eser Dow Kuramı değildir. Bana göre bıraktığı en önemli eser
herkesin bildiği bir endeks olan Dow Jones Endeksidir.
Dow Teorisinin temel
varsayımları;
- Ortalamalar her şeyi iskonto eder; Burada bahsedilen ortalama piyasa genelini gösteren endekstir. Geçmişte olanlar, şimdi olanlar ve gelecek için olan beklentiler piyasaya yansımıştır. Dolayısıyla fiyatları anlayarak işlem stratejimizi belirleyebiliriz.
- Piyasada üç tür fiyat hareketi bulunur; Yani piyasada 3 tür temel trend vardır. Ana trend, ikincil trend ve günlük dalgalanmalar. Ana trendler aylarca yıllarca devam ederler, ikincil trendler haftalarca ve aylarca devam eder, günlük dalgalanmalar ise günlerce haftalarca devam eder. Günlük dalgalanmalar hatta ikincil trenler manipüle edilebilirler ancak ana trendlerin manipüle edilmesi imkansızdır.
- Ana trenler 3 aşamada meydana gelir; İlk aşamada fiyatlar düşerken bilinçli yatırımcılar alıma geçerler (toparlama dönemi), ikinci aşamada fiyatlar yükselmeye başladıkça diğer piyasa oyuncuları alıma geçer (boğa piyasası), son aşamada ise öncelikle bilinçli yatırımcılar elindeki malları satmaya başlar sonrasında diğer yatırımcıların satıma geçmesiyle (ayı piyasası) 3 aşama tamamlanır.
- Ortalamalar veya göstergeler birbirini desteklemelidir.
- İşlem hacmi trendi desteklemelir.
- Trendin değiştiğine, bittiğine dair işaretler alınana dek trend bitmemiş, hala geçerli demektir.
TEKNİK ANALİZ NEDİR ?
Piyasada herhangi bir
enstrümanı alıp satmak için öncelikle analiz yapılmalıdır. Bu analiz türlerinin
en yaygın kullanılanları teknik analiz ve temel analizdir. Bu makalede teknik
analiz nedir ne değildir, ne işe yarar ve biraz da teorik kısımlarını
inceleyelim.
Teknik analiz hisse
senedi, döviz, emtia vb. enstrümanların geçmiş dönem fiyat hareketlerine bakılarak
yapılır. Litaretürde bilindiği gibi tanımlarsak; teknik analiz bir finansal
enstürümanın fiyatının gelecekte nereye gideceğini, geçmiş fiyat hareketleri
analiz edilerek tahmin edilmesidir. Burada yanlış olan şey teknik
analizin geleceği tahmin edeceğinin belirtilmesi. Hiçbir analiz türü geleceği
tahmin edemez yalnızca eldeki veriler ışığında gelecekteki olması muhtemel
hareket senaryoları oluşturabilir. Bu senaryolar birden çoktur her zaman. Bizim
teknik analizi kullanma sebebimiz olası senaryolar gerçekleştiğinde buna karşı
nasıl bir davranış ile tepki vereceğimizdir.
Teknik analiz yapanlara
teknisyen, teknik analizci gibi isimler verilir. Teknik analizciler olayların
neden sonuç ilişkisine bakmadan sadece geçmiş performans ölçüleriyle olası
senaryolar belirler. Teknik analizin temel varsayımları şunlardır;
- Geçmişte olan herşey fiyatlara yansımıştır.
- Bir malın yada hizmetin fiyatı arz ve talebe göre oluşur.
- Bir malın yada hizmetin talebi rasyonel yada rasyonel olmayan faktörlerce belirlenebilir.
- Finansal enstrüman fiyatları genelde trenler halinde hareket etmektedir.
- Trenler halinde meydana gelen fiyat değişiklikleri grafiklerinde görülebilmektedir.
- Bu değişikler tekrarlanabilmektedir.
Teknik analizle ilgili
bazı kavramları açıklarsak;
Destek:
Fiyat düşerken satış baskısının sona erdiği, alışların arttığı ve fiyatların
aşağıya gitmekte zorlandığı seviyedir. Destek noktası geçmişte oluşmuş olan
fiyat dalgalanmalarının en düşük ve yüksek fiyat seviyelerine yatay çizgi
çekerek bulunur.
Direnç:Fiyat
yükselirken alışların azaldığı, satışların arttığı fiyatların daha yukarı
gitmekte zorlandığı seviyedir. Yine destek seviyesinde olduğu gibi geçmiş fiyat
dalgalarının en yüksek yada en düşük seviyeleri kullanarak bulunur.
Ayı
Piyasası: Aşağı yönde trendin oluşacağı muhtemel, düşüşün
beklendiği, satışların hakim olduğu piyasadır.
Boğa
Piyasası: Beklentilerin olumlu, yukarı yönde trendin oluşması
beklenen, alıcıların hakim olduğu piyasadır.
Açığa
Satış: Henüz sahip olunmayan, düşüş beklentisinin olduğu
finansal enstrümanın ödünç alınıp piyasada satılma işlemidir.
Trend:
Fiyatların
belli bir eğimle yukarı yada aşağı yönde belli bir alan içerisinde istikrarlı
ilerlemesidir.
Trend
Kanalları: İki tür trend kanalı vardır. Biri aşağı yönlü
diğeri yukarı yönlüdür. Yükselen trendlerler tepelerle dipler paralel çizgi
içerisinde hareket eder yukarı yöndedir. Düşen trendlerde yine aynı şekilde
oluşur ancak eğimi aşağı yönlüdür.
Bunlar temel olarak
teknik analiz terimleridir. İşlem stratejisi olarak nasıl kullanacağı sonraki
makalelerde açıklanacaktır.
20.09.2014
Sistematik Olmayan Risk Türleri
Sistematik olmayan risk ise, finansal
varlıkların ait oldukları işletmelerden ya da bu işletmelerin faaliyette
bulundukları endüstriye ait bir takım özelliklerden ve değişimlerden
kaynaklanan risk türüdür. Sistematik olmayan riskte sistematik riskin tersine,
çeşitlendirme yoluyla, portföye farklı sektör ve firmalara ait hisse senetleri
alınması ile portföyün riski azaltılabilir. Yatırımcılar şirketler hakkında
araştırmalar yapıp, finansal sorun yaşayan, kötü yönetilen, faaliyetlerinde
başarı gösteremeyen, söz konusu firmanın hisse senetlerini portföylerine dahil
etmeyerek, riski azaltabilirler.
Sistematik olmayan risk toplam riskin
firmaya ya da firmanın içinde bulunduğu sektöre özgü kısmını ifade eder.
Sistematik olmayan riskte ekonominin genel koşulu önemli değilken, sektör ve
firmanın genel durumu bu risk türünü belirleyicisi olmaktadır. Sistematik
olmayan bazı risk türleri şunlardır:
- Firmada grev olması
- Firmada önemli bir yöneticinin işten ayrılması veya iyi bir yöneticinin işe başlaması
- Rekabet gücü yüksek bir firmanın sektöre girmesi
- Bir turizm firmasının rezervasyonlarının iptal edilmesi vb.
a) Finansal Risk
Finansal risk işletmelerin finansal
yapısında yabancı kaynak kullanımlarından ileri gelen bir risk türüdür ve
finansal risk düzeyi işletme yönetimi kararlarına bağlı olarak
değiştirilebilir. İşletmelerin finansal kaldıraç derecelerinin yükselmesi, yani
banka kredileri tahviller gibi faiz yükümlülüğü getiren borç kalemlerinin
artması ve bu yükümlülüğün işletmece yerine getirememesi olasılığının artması finansal
riski ortaya çıkarır. Şirketin iflas etme sürecine girmesi, kredi borcunu ödeyememesi gibi durumların
yaşanması ihtimali bile firmaya yatırım yapanlar açısından bir risk unsuru
doğuracaktır. Ekonomide değişen koşullara ayak uydurmak firma için finans
yöneticisinin görevidir. Finansal riskin ortaya çıkması ve iyi yönetilmemesi
durumunda, bu riskle karşı karşıya olan işletmeler iflasa sürüklenebilir.
Yatırımcılar finansal yapısı güçlü olan işletmelerin hisse senetlerini alıp
risklerini azaltabilirler.
b)
Yönetim Riski
Bu risk türü genellikle firma
yöneticilerinin hatalarından kaynaklanan riski ifade etmektedir. Firma yönetim
sürecinde alınan hatalı kararların ve bunların uygulanmasında yapılan hataların
finansal varlığın verimini ve değerini olumsuz etkileme olasılığının doğması,
yönetim riskini ortaya çıkarır. Şirket yönetim hususundaki bilgilerin önceden öğrenilememesi bir risk unsuru
doğurmaktadır. Yatırım yapılan firmanın yönetim birimlerinin aldığı kararları
yakından takip etmek gerekir. Yönetim kurulu ve genel kurul kararları
yatırımcılar açısından sürekli takip edilmesi gereken kararlardır. Bu
kararlardan firmanın yönetim anlayışı değişimleri iyi tespit edilmelidir.
c)
İş Riski
İşletmenin faaliyet gösterdiği ortamdaki
değişimlerin faaliyet gelirine ve beklenen kar payına etkisinin bir sonucu
olarak ortaya çıkmaktadır. Söz konusu değişimler firmanın satışlarının ve
faaliyet karının olumsuz etkilenmesine yol açarak menkul kıymet getiri oranı ve
değeri üzerinde olumsuz etki eder. Bu risk türü firmanın faaliyetleriyle ilgili
riskleri oluşturur. Firmanın satışlarında yaşanan düşüşler, iş akışını
etkileyecek durumların ortaya çıkması, grevler, teknolojik değişimler, bu risk
türüne örnek teşkil eder.
Sistematik Risk Türleri
Sistematik risk bir önceki yazıda belirtildiği
üzere çeşitlendirme yoluyla azaltılamayan risk türüdür. Sistematik risk,
ekonomik, politik ve sosyal koşullardan kaynaklanır. Sistematik
riske örnek olarak şunlar verilebilir.
- Enflasyonda olan değişim.
- Sıkı para politikasına geçilmesi
- Faizlerde uzun süre değişiklik olmaması Dış ticaret sınırlamaları
- Komşu ülkenin savaşa girmesi vb.
a) Enflasyon Riski
Bu risk türünde fiyatlar genel
seviyesinin yükselmesi sonucu paranın satın alma gücündeki düşüş, yatırımların
verimliğini azaltması söz konusudur. Farklı türdeki varlıklar enflasyondaki değişimlerden farklı türde
etkilenmektedir. Sabit getirili menkul kıymetler enflasyon oranından olumsuz
bir şekilde etkilenirken, hisse senetleri, enflasyon artışıyla firmanın satış
ve karları artıyorsa olumlu şekilde etkilenmektedir.
b) Kur Riski
Kur riski ithalatçı ve ihracatçıyı
etkileyen bir risk unsurudur. İki ülke arasındaki para birimlerinin paritesi değişmesi
ticaret politikasının değişmesini beraberinde getirecektir. Malların
fiyatlarının yerli para cinsinden sabit kalması durumunda bile, değişen kurlar
iki ülkedeki malların fiyatlarını göreceli olarak değiştirmektedir ve arz talep
ilişkisi etkilenmektedir.
c)
Faiz Oranı Riski
Piyasadaki faiz oranlarının değişmesi
menkul kıymetlerin getirilerini de değiştirecektir. Diğer koşullar sabit kalmak
üzere, faiz oranlarındaki yükselmeler, menkul kıymetlerin fiyatlarının düşmesine
neden olmaktadır. Piyasa faiz oranlarının yükselmesi sabit getirili menkul
kıymetlerin fiyatını düşürür ve getirisini azaltırken, faiz oranlarındaki
düşme, faizden elde edilecek gelirin düşmesi yatırımcıyı hisse senedi gibi
menkul değerlere yöneltir bu da borsada işlem gören hisse senetlerinin değer
kazanmasını sağlar. Piyasada ucuz maliyetli kredi bulunabilmesi borsaya para girişini artırır ve
hisse senedi yatırımlarına olan talebin artması ve getirilerin yükselmesini sağlar.
d) Piyasa Riski
Politik ekonomik ve sosyal faktörlerin
yanında yatırımcının davranış ve tercihlerindeki değişimlerden kaynaklanan
risk, piyasa riskidir. Piyasada yaşanan ekonomik gelişmeler yatırımcı
kararlarını etkileyecektir. Ekonomik büyümenin yavaşlamaya başlaması, resesyon
tehlikesinin ortaya çıkması gibi kötü haberler borsanın değer kaybetmesine
neden olacaktır.
Piyasa riski, finansal varlık
fiyatlarının değişiminden kaynaklanan risktir. Özellikle son yıllarda internet kullanımın
artması piyasada dolaşan bilgilere yatırımcıların daha kolay ve çabuk
ulaşmasını sağlamakta ve bu da bir piyasa riski oluşturmaktadır. Piyasa da bir
hisse senedi hakkında olumsuz bilgilerin ortaya çıkması, kayıp yaşamak istemeyen
yatırımcıların ellerindeki hisse senetlerini bir an önce satmayı düşünmesine
yol açacak, söz konusu hisse senedi hızla değer kaybedecektir. Kredi notunun
artması, ekonominin krizden çıkışının hızlanması gibi iyi haberlerin ortaya
çıkması halinde bile, yatırımcılar işlemlerini alım yönünde yapacaklardır. Tüm
bu gelişmelerin önceden tahmin edilememesi ise piyasaya yönelik bir risk
unsurunu temsil etmektedir.
e) Politik Risk
Politik risk bir ülkede meydana gelen
siyasi ve toplumsal düzenin bozulmasına yönelik oluşan risk unsurudur. Örneğin
ülkede iç karışıklık çıkması, komşu ülkelerle siyasi gerginlikler yaşanması vb.
durumlar ortaya çıktığında ekonomik ve siyasi istikrarın bozulacağı düşüncesi
piyasalarda satış yönünde eğilim olmasına neden olacaktır.
Getiri ve Risk
'Getiri, kısaca yatırımın ödülüdür'. Bir diğer tanımda getiri, yatırımlara aktarılan kaynakların değer kazanması
durumunda elde edilecek kazançtır. Yatırımlar için getiri tek dönemlik ve çok
dönemlik olmak üzere ikiye ayrılır. Tek dönemlik getiri yatırımcının servet
artışını gösterir. Çok dönemli getiri ise her dönem için bulunan getiri
oranlarının ortalamasının alınması ile bulunur. Bu aritmetik ortalamadan da geometrik
ortalamadan da hesaplanabilir. Aritmetik ortalamada her dönem için elde edilen
getiriler toplanıp, toplam dönem sayısına bölünür. Geometrik hesaplama
yönteminde ise, hesaplanan getirilerin çarpımları, toplam dönem sayısı ile kökü
alınarak bölünür.
Hisse
senedine yatırım yapan yatırımcılar iki tür getiri elde etmek ister. Bunlardan
ilki hisse senedinin değer kazanmasına yönelik olan değer artış kazancı, diğeri
ise yıllık kardan dağıtılmasını bekledikleri temettü geliridir. Risk, işte bu
beklenen iki gelirin gerçekleşme olasılığını tanımlayan belirsizliğin objektif
ölçüsüdür. Bir menkul kıymete yatırım yapmanın en önemli unsuru, menkul
kıymetin riski ve getirisi arasındaki ilişkidir. Bir menkul kıymet için risk,
sistematik ve sistematik olmayan risk olmak üzere ikiye ayrılır ve bu iki
riskin toplamı toplam riski verir. Yatırımcılar en düşük risk düzeyinde en
yüksek getiriyi elde etmek ister. Bunun için yatırım yapılmak istenen yatırım
araçları arasındaki risk ve getiri düzeyleri çok iyi tespit edilmelidir.
Sistematik risk, ekonomik politik,
sosyal yapı ve bu yapıların değişkenliğinden ilerin gelen ve piyasadaki bütün
varlıkları etkileyen bir risk türüdür. Sistematik risk genel ekonomik
koşullardan etkilenir ve yatırım araçlarını etkiler. Bu risk türü, portföy çeşitlendirilmesi
yapılıp azaltılamayan risk türüdür. Sistematik olmayan risk ise yatırım
araçlarının kendilerine özgü olduğu risk, portföy çeşitlendirilmesi yoluyla
azaltılabilir risk türüdür. Genel olarak bakıldığında hisse senetlerinde
sistematik riskin çeşitlendirme yoluyla azaltılamamasının nedeni, hisse
senetlerin aşağı yukarı yönde bir diğerinin ardı sıra hareket etmesidir.
1.09.2014
KUR SAVAŞLARI
Bugün yeni bir kur savaşının
içindeyiz ve dolara yönelik yeni bir güven krizi yolda. Bu kez sonuçları
Nixon’un karşılaştıklarından çok daha kötü olacak. Son 40 içinde
küreselleşm
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)