18.08.2013

EREĞLİ DEMİR ÇELİK

1960'da kurulan şirket bugün Türkiye'nin en büyük yassı çelik üreticisidir.

Şirketin iştirakleri;
  • Erdemir Romanya (%100)
  • İSDEMİR (%92,91), İskenderun
  • Erdemir Madencilik (%90), Sivas ve Malatya'da
  • Erdemir Çelik Servis Merkezi (%100), Gebze'de
  • ERENCO (%100)
Ayrıca Erdemir Grubu Türkiye'deki demir rezervinin %80'ine sahip maden sahaları vardır.

Özel sektör ile Türkiye'de yapılacak ya da yapılmakta olan projeler var bunlardan bazıları; İstanbul'da 3. köprü (Yavuz Sultan Selim Köprüsü), Atatürk Hava limanının kapasitesinin küçük olması nedeniyle Yeniköy Akpınar arasındaki bölgeye daha büyük bir havalimanı ve Kentsel Dönüşümdür.

Bunların yapımı sırasında bol miktarda demir çelik kullanılcaktır bu yüzden şirketin kârlılıkları artacak uzun vadede Ereğli Demir Çelik hisse senedi hiç görmediği seviyeleri görecektir diye düşünüyorum.

Şirketin kârlılığında artış bekleniyordu ve cuma günü akşam 2. çeyrek bilançosunu açıkladı.Geçen sene 6 aylık net kâr 237 milyonken bu seneki 6 aylık net kârı %138 artarak 565 milyon geldi.Ayrıca 2. çeyrek 143 milyon bekleniyorken  325 milyon geldi ve daha bu durum piyasada fiyatlanmadı.

Senet pazartesi günü büyük ihtimal büyük bir gap ile açılır.Ben düşüşlerde almaya devam edeceğim.

Teknik analiz olarak Ereğli Demir Çelik;



Bilanço etkisi ile üçgen formasyonunun yukarıya doğru kırılmasını bekliyorum.Eğer öyle olmazda geri çekilme yaparsa alımlarıma devam ederim her açıdan uzun vadede yükseliş bekliyorum.Üçgen formasyonunun hedefi 3 tl civarı, orta vadede bu seviyenin görüleyeceğini hatta çok daha üzerine çıkacağını düşüyorum. Temel analize göre çok düşük fiyatlanmış bir şirket. Tek sıkıntı 3. çeyrek bilançoda Erdemir'de yapılan grevin etkileri olabilir.Bunun dışında genel görünüm hisse için olumludur.Hisse hakettiği değerin çok çok altında özellikle 2008 krizinin verdiği etki ile bir türlü toparlanamadı artık hissenin hakettiği değeri göreceğini düşünüyorum.

FAİZ ORANI KARARI VE FED


Salı günü tekrardan PPK (para politikası kurulu) toplanacak.Faiz oranlarında bir değişiklik beklenmiyor.Bir yandanda eylül FED toplantısı yaklaşıyor.ABD istihdam dataları olumlu gelmeye başladı ayrıca 6 çeyrektir gerileyen ABD ekonomisi son çeyrekte büyüme gösterdi.

Sıcak paranın ülkeden çıkmaya başlamasıyla ve FED'nin eylülde tahvil alımlarında azaltmaya gideceği korkusuyla sığlaşan piyasaları canlandırmak, gösterge faizin düşmesini sağlamak, dolardaki ateşin düşmesini sağlamak, gelişmiş ülkelerin en azından olası FED kararı sonrasında kaçışını minumuma indirmek, enflasyonu frenlemek ve yatırımcıların TCMB'na güvenini tekrar sağlamak için TCMB faiz oranında arttırıma gitmelidir.Ekonominin gereği budur ama şu an öyle bir beklenti yok çünkü Başçı'nın açıklamalarına baktığımızda öyle bir sinyal vermedi.

FED eylülde tahvil azaltımına başlar mı ? Bence başlayabilir sonuç olarak ekonomide toparlanma başladı.Bir kaç veri yeterli görülmeyebilir diyebilirsiniz ama parasal genişlemenin etkisi 6-7 ay geriden geliyor o yüzden ufak sinyâller FED'nin işine yarar.Ayrıca biz yatırımcı olarak sınırlı bilgilere sahibiz ancak dünyanın en büyük ekonomisinin merkez bankası ekonomide daha çok veriye ulaşabilir ve böylece daha büyük sinyâller almışta olabilir.

FED eylülde tahvil alımların azaltmaya gidebilir bu bizim ne işimize yarar, piyasaya etkisi ne olur ? Piyasa parasal genişlemeden çıkışı fiyatlandırmaya 22 mayısta başladı.Fed kararı sonrası bir iki gün daha olumsuz etki devam edebilir ancak sonra toparlanma başlamalı diye düşüyorum.Büyük oranda bu beklenti fiyatlara yansıdı.Bu senaryo 10-15 milyar dolarlık tahvil alımlarında azaltılımına gideleceğini öngörüsüne dayanıyor.Beklenmiyor ancak misal FED 30-40 milyar dolar bir azaltmaya başlayacağını söylerse 22 mayıstan sonra yaşananları tekrar yaşarız.

Şu an Türkiye içinde faiz kararları önemli yurt dışında önemli olan ise FED kararıdır.Çin ekonomisinde olanlar ise şu an görmezlikten geliniyor tıpkı ABD'de 2006-2007 yıllarında yaşananlar gibi.Olası bir Çin faciası bütün dengeleri tekrar değiştirir ABD'de anomaliler artar bunun etkilerini şu an için kimse tam olarak bilmiyor ve görmezden geliniyor.

Sonuç olarak sığ bir piyasadayız salı günü MB faizde değişiklik yapmazsa ve iyi şeyler söylemezse piyasa tekrar olumsuza odaklanmaya devam eder ve borsada düşüşler dövizde artışlar görürüz.Sonra tekrar FED bekleyişleri devam eder.

10.08.2013

PARA ve RİSK YÖNETİMİ

Öncelikle bilmemiz gereken şey risk ve para yönetimi olmadan kimse bu piyasada uzun süre hayatta kalamaz bu yüzdende başarılı traderların ve ya yatırımcıların mutlaka ama mutlaka bir sistemleri vardır ve buna uygun olarak işleme nerden, ne kadar, kaç defa pozisyon alacaklarını önceden planlamışlardır.Sistem deyince hemen aklınıza rengarenk indikatör sistemleri gelmesin tabi ki bunlar da olabilir ancak sadece bu değil; sistem ekonomik takvimdeki datalara, beklenti analizlerine, destek dirence, davranışsal analize, astronomik olaylara (!) vs. bağlı olabilir bu durum asla sınırlandırılamaz.Önemli olan sistemin testten geçirilmesi ölçülmesi, kesin olarak işleme giriş çıkış kriterlerinin belirlenmesi ve onun istisnasız uygulanmasıdır.

Para kazanmak istiyorsak kuşkusuz cebimizde bulunan sermayeyi (kıt kaynak) en etkin biçimde en uygun enstrumanlara yatırım yaparak kullanmalıyız.Aşağıdaki sorulara cevap vermek bunun için önem taşıyor.

Tek işlemde ne kadar zararı kaldırabilirsiniz ve buna bağlı olarak ne kadar kâr beklentisinde olacaksınız ?

Ardardına kaç kez stop olursanız sermayeniz yok olur ?

Belli bir tarih aralığında -bu sizin hangi vadede yaptığınıza göre değişir- ne oranda getiri hedefliyorsunuz ?

Yukarıdaki sorulara cevap verdiğinizde en uygun kaldıraç oranı nedir ?

Bu sorulara cevap vermek benim için hayati önem taşıyor çünkü ne kadar risk aldığımı bilmeden sonucun ne olacağını bilemem.

Yaptığımız işlemde risk kazanç oranına dikkat etmeliyiz bunu belirlemek içinde sistemimizin başarı oranını bilmeliyiz.Aslında risk kazanç oranı sistemin bir parçası olarakta başarı oranını etkileyebilir bu sizin sisteminizin işlemden çıkış stratejinize bağlı.Sisteminizin ürettiği sinyâl sonucu girdiğiniz işlemden çıkış için sabit bir take profit ve ya stop loss kullanacaksanız TP (take profit) ve stop loss, dolayısıyla risk kazanç oranı sistemin başarı oranını etkiler.İşlemden çıkış için başka bir değişkeniniz varsa risk kazanç oranı sisteminizin başarı oranını etkilemez.

Neden risk kazanç oranına dikkat etmeliyiz ? Çünkü hiçkimse her girdiği işlemi kazanç ile kapatamaz.Buna Warren Buffet'da dahil ! Risk kazanç oranına dikkat ederek toplamda oluşacak zararı minimize, kârı maksimize edebiliriz. Risk-kazanç oranı ilk kazanç sonra risk belirtilerek ifader edilir örneğin '3/1'.Bu durumda istediğimiz kazanç alınan riskin 3 katıdır.

Diyelim ki 10.000$ var cebinizde ve bu parayla forex piyasasında işlem yapacaksınız ve sistemin başarı oranı %50 olsun bu orana göre 10 işlemimizde 5 zarar 5 kârlı (Anlaşılır olması için örneklem sayısı az)

10 işlemde her işleme ortalama 100 pip Stop Loss, 200 pip Take Profit koyduğumuzu düşünürsek

5*-100=-500 pips

5*200=1000 pips

Net kâr=500 pips

Yani risk/kazanç oranımız 2/1 dir (200/100).İşleme girme kurallarımızda mimumun risk kazanç oranı belirlenmelidir.Yukarıda dediğim gibi risk kazanç oranını belirlemek için sistemin başarı oranı oldukça önemlidir.Eğer sistemin başarı oranı daha düşük olsaydı toplamda kârda olmak için daha yüksek risk kazanç oranı kullanmalıydık.Kazanç beklentisini olması gerekenden yüksek tutmak işlemlerin daha çok stop olmasını yani zararda kapanmasına dolayısıyla sistemin başarı oranını düşmesine sebeb olur.Bunu engellemek için sistem optimize edilip en uygun başarı oranı bulunabilir.

Örnek verdiğim sisteme göre 5 kere ardarda stop olabilirim yani bu da -500 pip demektir bu kadar pips zarara sermayemiz dayanacak parasal miktarda işlem yapmalıyız.

Kendimizden ve bu piyasada işlem yapmamızdan ne bekliyoruz.Ayda %5 ?, yılda %1000 ? Hedeflerimiz gerçekçi ve sürdürebilir olmalıdır bunun için astronomik rakamlarda hedefler belirlemeyelim önemli olan istikrarlı bir şekilde para kazanmak.

-500 pipste sermayemizin yok olmaması gerekmekteydi buna göre 10.000$ ile eur-usd paritesinde işlem yaptığımızı düşünürsek 1 e 10 kaldıraç ile 5 zararlı işlemde -500 pips, -5000$ a eşit olacaktır yani halâ sermayemiz var ancak sermaye %50 eriyerek 5000$ paramız kaldı. 

Ayda 10 işlemde 500 pips kârımız vardı (her ay 1 e 10 kaldıraç oranı kullanılarak) 1 yıllık getirimizi formülden, sistemin test sonuçlarına ve ugulanığımız risk ve sermaye yönetimine göre aylık getiriyi %50 olarak varsayarak hesaplayabiliriz.

Paranın gelecektiki değeri=Paranın şimdiki değeri*(1+aylık getiri oranı)^Dönem sayısı

X=10.000*(1+0,50)^12

cevap: 1.297.463,37

Bu rakam çok ütopik oldu farkındayım gelin ihtiyatlı olalım ayda 500 değil 250 pip getiri elde ettiğimizi düşünelim ve kaldıraç oranını 1 e 5 yapalım bu da aylık %12,5 getiri demektir.Böylece sermaye erime riskimizi de azaltmış oluruz.

X=10.000*(1+0.125)^12

1 yılda 41.098,90 $

Sermayeniz 100.000$ olsaydı 410.989$ olacaktı...

Bu oranlar hâyal değil sadece sistemli yaklaşmayı gerektiriyor.

Şimdi risk ve sermaye etkinliğini arttıran başka yöntemlere bakalım.

İlki piramitleme yöntemi bu yöntem ile doğru trend belirlediğiniz takdirde paranızı katlayacağınızdan emin olabilirsiniz.Bu yöntemde eğer yükseliş beklentisi ile alım yapmışsak fiyatlar yükseldikçe belli seviyelerden tekrar alımlar yapılır fiyatlar yükseldikçe daha az alınarak devam edilir bu yüzdende buna piramitleme denir.

Örnek olarak 50.000 $ sermayeniz olsun ;

Eur/Usd paritesinde 1.2500 seviyesinde alım sinyâlimiz geldi stop loss olarak 200 pip (1.2300 seviyesi), take profit olarakta 400 pip (1.2900) belirledik.1.2500 seviyesinden 4 lot aldık parite 1.2600'a çıktı bu seviyeden 2 lot daha aldık parite 1.2700 a çıktı bu seviyeden 1 lot daha aldık. Sonuç olarak 1.2900 seviyesinde işlemimizi kapattık.Yeni alımlar yaparken zarar durdur seviyesini de yukarı çekere izsüren stop kullanmalıyız böylece zarar etme riskimiz de giderek azalacak.Kâr zarar potansiyelini kendiniz hesaplayabilirsiniz herşeyi devletten beklememek lazım !. 
İkinci yöntem ise piramitleme yönteminin tam tersi paçal yapmadır. Hangi yönde işlem açmışsak bunun tersi harekette maliyeti düşürmek aynı yönde bir miktar daha işlem açmaktır.

Örnek verirsek yine 50.000 $ semayeniz olduğunu varsayalım.

Eur-Usd paritesi 1.3000 seviyesinde sistem al verdi ve 1 lot eur/usd aldık stop 300 pip yani 1.2700 seviyesi, hedef 600 pip yani 1.3600 seviyesidir.Parite 1.2900'a düştü bir lot daha aldık böylece maliyet 1.2950 e düştü(2 lot), fiyat 1.2800'e düştü iki lot daha aldık maliyetimiz 1.2875'e düştü (4 lot).

Hesaplayalım;

En kötü ihtimal 175pip (4 lot)

Maximum kâr 725 pip (4 lot)

Böylece 725 pip kazanmak (29.000$) için 175 pip risk (7.000$) risk aldık.Risk kazanç oranı 4,14 oldu. 

Bu piyasalarda işlem yapanların çok büyük bir bölümü kaybediyor.Başarılı olanlar ise azınlıktadır.Kazananlarında çoğu milyarder insanlardır geriye kalanlar ise sistemini başarılı bir şekilde oluşturabilmiş onu kullanabilmiş işlem yaparken duygularını bir kenara bırakabilmiş insanlardır!

Sistemli olmanız dileğiyle hoşçakalın...