20.10.2013

QE3'TEN ÇIKIŞ NE ZAMAN ? BİST NEREYE GİDİYOR ?

Blogta yazı yazmayalı 1 ay oldu. O zamandan beri çok şey oldu fakat piyasada pek bir şey değişmedi. En şaşırtıcı olay tahvil alımlarının azaltılması beklenirken azaltılmaması oldu.

Tüm piyasa tahvil alımının azaltılacağını fiyatlamışken Bernanke'nin yaptığı açıklamalar şok etkisi yarattı.Yeterli veri olmadığı için FED tahvil alımlarına aynen devam edecekmiş ne diyelim bize oturup beklemek kalıyor.

Cumhuriyetciler sırf  health care ya da obamacare! reformunu istemedikleri için hükümetin yeni geçici bütçesini onaylamayarak hükümetin kapanmasına yol açtı.Cumhuriyetçiler bu yüzden büyük bir tepki aldılar hatta oyların düşüş bile beklenmekte.Obama sağlık reformunda geri adım atmayı düşünmüyor büyük ihtimalle de gerçekleştirecektir.Yeni sağlık reformu, zenginlerin vergilerinde artışa yol açsada maddi gücü yetersiz olanlar için bir olumsuz sonuç doğurmuyor aksine milyonlarca sigortasız ABD vatandaşı bu yasa sayesinde sigortalı olacak ve az da olsa ABD sağlık hizmetinin halk için ticari mal statüsünden çıkmasına sebeb olacak.

Bunun dışında FED ekimde tahvil alımlarını azaltır beklentisi oluştu ama o da ABD hükümetinin kapanması dolayısıyla bunun büyümeye olumsuz etkisi yüzünden azaldı.Şu an ABD'nin eylülde elinde yeterli olmayan veri ekimde olmayacağına göre en azından bir sonraki aralık FED toplantısı hedef olarak gözüküyordu ancak uzun süredir problem olan borç tavanı sorunu ekim ayına ertelenmişti ki yine çözüm sağlanamayarak borç tavanı 2 aylık süresince arttırarak büyük problem ertelendi.2 ay sonra tekrardan ABD temerrüde düşecek haberleri çıkmaya başlar ancak ABD'nin temerrüde düşmesi çok çok düşük bir ihtimal ki olması halinde bütün küresel ekonomik sistemi etkiler sonuçları çok ağır olur dolayısıyla sorunlar geçmişte olduğu gibi tavan limiti arttırarak ya da harcamalara dikkat edilerek çözülecektir.Sorunun 2 ay sonra yeniden gündeme gelmesi QE3'ten aralık çıkış beklentisini de sallantıya uğratabilir.

Eee zaten Bernanke'nin görev süresi ocak sonunda doluyor yeni göreve büyük ihtimalle Janet Yellen gelecek.Yellen şimdiye kadar Bernanke'nin politikalarını destekledi bu yüzden düşük faiz ve devasa tahvil alımları ile piyasayı paraya boğma fikrinde olduğu düşünülüyor.Yani bu yaşlı amca ve yaşlı teyzenin birbirininden çok bir farkı yok.Akla gelen diğer soru ise ilk tahvil alım azaltımını Bernanke görev süresi dolmadan önce başlatacak mı yoksa Yellen göreve yeni başladığı dönemde kendisi mi başlatacak.Burada FED QE3'ten çıkışı ekonomik verilere datalara bağlamış durumda bu yüzden kimin ne zaman parasal genişlemeden çıkışa başlayacağını ekonomik veriler ve zaman gösterecek.

Bayram tatilinden sonra bizim borsamızda olumlu bekleyişim var. QE3'ten çıkışın uzak bir tarihe kayma beklentileri Bist'te bu hafta olumlu bir hava estireceğini düşünüyorum.77 bin üzerinde kalabilirsek ilk hedef 80 bin ve 82 bin olacaktır.Sonraki dönemde ise 70 bin altını beklemiyorum en yüksekte 82 direncini görüyorum daha yukarısı için erken 3. çeyrek bilançolarından özellikle banka bilançolarında kârlarda bankaların fonlama maliyetlerinin artması sebebiyle düşüş bekliyorum.Olumlu beklediğim 3 çeyrek bilançoları çimento sektöründe.Ayrıca ucuza mal satan şirketlerin bilançosuda iyi gelecektir çünkü onların bu tür dalgalanmalarda satışlarında önemli düşüş olmuyor.

Daha önce hakkında yazı yazdığım ereğli ise hafif düzeltmeler yapıyor. Beklediğim max. düzeltme 2.25, 2-30 seviyelerine kadar olabilir eğer o seviyelere gelirse tekrar alım fırsatı demektir (o seviyeye düşeceğine çok ihtimal vermiyorum).Bu seviyeler üçgen formasyonunun kırılmış direncini tekrar test etme seviyeleridir.Daha önce yazdığımda 2,19 tl idi hedefim 3 tl. Şirket piyasa değerinin altında daha fazlasını hakediyor.

Çimento sektöründeki büyüme beklentisi çoktan fiyatlandığı için bu seviyelerde alımı riskli görüyorum düşüş olursa alttan yeniden çimsa ve akçansa alırım.Elimde akçansa ve çimsa zaten bulunuyor ama yükseliş beklentim bu sene gerçekleşecek diye bir iddaam yok uzun vadeli tuttuğum hisseler arasındadır.

Sonuç olarak ABD ekonomisi zorda, uygulanan politika belki yapılmamalıydı belki de çok doğruydu. Ekonomiye verilen para reel sektöre çok girebilmiş gözükmüyor daha çok spekülasyon için kullanıldı.Paradan para yaratarak sorunlar çözülecek gibi değil önümüzdeki dönemi gören sağlıklı bir görüşte bulunmuyor.O yüzden piyasada vur kaç vakaları artmaya başladı.Bizim ekonomimizde de hedefler aşağı yönlü revize ediliyor.BİST'in BOVESPA (Brezilya) ile eşitleneceği görüşüde gerçek olabilir önümüzdeki dönem bilançoları buna sebeb olabilir herşeyi bekleyip göreceğiz çünkü kimse önünü göremiyor.

15.09.2013

BİST, SURİYE VE EREĞLİ DEMİR ÇELİK

3 ay önceki bist analizimde millet mal toplarken ben 63.000 seviyesine düşebileceğimizi belirtmiştim.6-7 ay öncesinde doların 2 TL' nin üstüne çıkacağını söylemiştim, o zamanlar bu söylediklerime gülenler olmuştu ama nihayetinde gerçekleşti.Bunları 'demiştim' demek için değil; piyasalarda herşeyin olabileceğini söylemek için yazıyorum.

Geçen hafta Suriye'ye müdahale olasılığının azalması ile yeni yükselişler gördük.Tepki alımlarının geleceğinden bahsetmiştim Suriye olaylarının yatışması bahanesi oldu.

Bildiğiniz gibi ABD ile Rusya arasında anlaşmaya varıldı.Askeri müdahale şimdilik düşünülmüyor.Askeri müdahale olabileceğini belirtmiştim ama o da olmayacak gibi gözüküyor.Askeri müdahaleler yerine var olan problemleri siyasi olarak çözmeye çalışacaklar.Suriye'ye kimyasal silahlarını listelemesi için bir hafta verildi sonrasında bunlar bir yıl gibi bir süre içinde teslim edilecek böylece problemler çözülmüş olacak.Suriye'de kim kimyasal silah kullandı bunu hâlen kesin olarak bilemiyoruz ama problemler bir şekilde çözülecek piyasa açısından önemli olan budur.

Suriye olayları yatıştığına göre bundan sonraki en önemli bekleyiş FED toplantısı olacak.Bernanke'nin ağzından çıkan her kelime hayati önem taşıyacak bu hafta özellikle çarşamba günü acele karar vermemek lazım.FOMC beyanatı akşam açıklanacağı için borsa için olmasada döviz ve emtia piyasalarında işlem yapanlar acele karar vermemeli Bernanke'nin konuşmalarıyla mantıksızca yukarı aşağı hareketler olabilir.Bunlardan korunmak şart.En önemli beklenti ise parasal genişlemede azaltılmaya gidilecek mi gidilmeyecek mi ? Gidilecekse ne kadar miktar azaltıma gidilecek ? Ortalama 10 milyarlık tahvil alımı piyasada büyük oranda fiyatlanmış durumda.

Tahvil alımları aynen devam ederse altında ve eur/usd paritesinde hızlı yükselişler görebiliriz.Bunun yanında ertesi gün borsada da yine yükselişler gelebilir.Burada önemli olan yönün bir iki günlük değil kısa ve orta vadede devam edebileceğidir.

Tahvil alımları 10 milyara yakın bir miktarda azaltılırsa altın, eur/usd ve Bist'te düşüşler gelir.Buradaki durum yukarıdaki durumdan farklıdır çünkü zaten FED'in tahvil alımlarını azaltacağı piyasada büyük oranda fiyatlandı konuşma sonrasında gelecek hareketler geçiçi olacaktır biraz bekleyip sonra harekere geçilmelidir.Bist aşırı düşmüş durumda anlık tepkilerden sonra ucuz kalan hisselerde yukarı trenlerin başlayabileceğini düşünüyorum.

Eğer 10 milyar dolardan daha yüksek bir indirime gidilirse örneğin 20 milyar dolar gibi altın, eur/usd ve borsada hızlı düşüşler meyadana gelir.20 milyarlık bir indirim fiyatların içinde yok.Meydana gelen düşüşler anlık olmaz bir süre daha piyasayı kötü etkiler.

Yukarı durumlar basit temalar her olasılığı içermiyor.Örneğin Bernanke biz tahvil alımlarında 10 milyar dolarlık azaltmaya gidiyoruz yıl sonunda da 20 milyar daha indireceğiz derse ki diyebilir o zaman borsamıza yazık olur bu yıl borsa toparlayamaz.O yüzden FOMC beyanatı ve Bernake sonrası her kelime analiz edilmeli ona göre karar verilmelidir anlık kararlar en büyük zarar sebebidir.




Not arttırımı hikayesi ile balonlar oluşan borsada böyle bir düşüşün geleceği zaten belliydi tek sorun zamanını tespit etmekti.FED ve Gezi Parkı olayları bunun bahenesi oldu ve yabancılar paraları ceplerine indirip kaçtılar malesef yabancı girişi olmadan bizim borsada işler yürümüyor.%50 gibi oranlarda düşen hisselerimiz var böyle bir durumdayken borsa tabana yayılamıyor.

Teknik olarak 65 bin kanal desteğinden tepki geldi.Haftayı 72 bin direncinin hemen altında kapattık.Bu hafta FED kararı ve 72 bin direnci izlenmelidir.Dikkat edilmesi gereken bu direncin uzun vadeli bir direnç olması üstüne haftalık kapanışlar olmadıkça kırılmış sayılmayacak olması.Gün içinde ise 72-73 bin bandının üstüne tutunulursa 72 bin stop olarak kullanılabilir.Yön verecek durumun FED olduğu unutulmamalı.Buralar dip mi olacak yoksa daha aşağılarda oyalanacak mıyız hep birlikte takip edip göreceğiz.

Eregli Demir Çelik...

Ereğli'de bilançonun çok iyi geldiğini ve çok güzel beklentilerinin oluştuğunu belirmiştim.İsteyen tekrar yukarıdaki yazıya tıklayıp okuyabilir.



Üçgen formasyonunu yukarıya kırmış bulunmaktayız artık olumlu beklentilerin yanında teknik sebebimiz de oluşmuş durumda.Borsada günde bin ikibin puanlık düşüşler varken bizim hissemiz sağlam durdu.Son yaşanan olaylardan en az etkilenen hisselerden biri Ereğli Demir Çelik oldu.Üçgen formasyonun hedefine gelirsek orta vadede en az 3 tl seviyesini göreceğimizi düşünüyorum.

6.09.2013

MEVCUT TEHLİKELER, RİSKLER ve ALINMASI GEREKEN DERSLER

İktisat kuramına göre çoğunlukla gelişmiş ekonomiler cari işlemler fazlası verirken gelişmekte olan ülkeler cari işlem açığı verir.Kendi sermaye yatırımlarının ötesinde tasarruf fazlası bulunan gelişmiş ekonomiler, sermaye yatırım fırsatlarının yerli tasarrufları aştığı gelişmekte olan ekonomilere yatırım yapacaktır.Gelişmiş ekonomilerden gelen yatırımcılar, gelişmekte olan ekonomilerde borçları, hisse senetlerini, menkulleri satın alabilir, bunların hepsinde yüksek getiriler sağlamayı umarak aynı zamanda doğrudan yabancı yatırımlar da yapabilir.Böyle yatırımlar yaptılarında kimi zaman her iki taraf da yarar sağlayacaktır.Diğer zamanlardaysa sonuç krizler olacaktır.

Yüzyıllardır görmüş olduğumuz gibi, krizler hayli öngörülebilir bir gidişat izlemeye başladı.Yabancı yatırım bir ülkeye akar ve o  ya da bu şekilde bir varlık balonunu ateşler.Bu süreçte, özel tüketim artar ve yatırımlar patlarken, ülkelerin cari açığı büyür.Büyük mali açıklar ortaya çıkar ve borç ile kaldıraç birikir.Bir noktada balon patlar ve ekonominin değişik bölümleri acı çeker: kişiler, şirketler, finans kurumları  ve hükümet.En sonunda ülke borcunda temerrüde düşer; veya para birimi çöker; ya da her iksi birden aynı anda gerçekleşir.

Son yıllarda, dünyanın her yanında gelişmekte olan ülkeler bu sıfırdan zengin olma hikayesinin bir versiyonunu yaşamıştır.Nedenler fazlasıyla çeşitlilik gösterir.Tipik suçlu, büyük ölçüde artan bütçe açıklarıyla tetiklenen cari açıklar olur.Bütçe açıkları kendi başına kötü değildir: Bir ülke en sonunda kendisini daha rekabetçi kılacak, daha fazla mal ve hizmet üretip cari açığını en sonunda cari fazlasına dönüştürecek olan altyapı iyileştirmelerini finanse etmek için yurt dışına borçlanıyor olabilir.

Ne yazık ki, kamu harcamaları mahvoluşa giden yol da olabilir; özellikle, örneğin harcamalar alyapı yatırımları yerine hükümet görevlilerine yapılan ödemelere gidiyorsa.Ülkeler çeşitli yollarla büyük bütçe açıkları veriyor ve çok fazla borçlanıyor olabilir.En sonunda yabancı yatırımcılar borcu yenilemeye ayak direyebilir ya da yeniden borç vermeyi reddebilir.Bunun sonucu ülke borcu krizi olacaktır.Yakın geçmişte Latin Amerika'da, Rusya' da, Arjantin' de çıkan krizler buna örnek gösterilebilir.

Söylediğim gibi, bir cari açığın mutlaka ülke borcu temerrüdü ya da kur krizine dönüşmesi gerekmiyor.Gelişmekte olan bir ekonomi, ekonomisindeki yatırımları finansa etmek amacıyla yabancılara çok borçlanabiliyor.Doğal olarak bu yatırımlar ülkeyi ihraç edeceği daha fazla mal ve hizmet üretebilir hâle getirerek, borçlarını geri ödemesine ve umulan o ki, cari işlemler fazlası vermesine olanak verecektir.

Ama yabancı yatırımla büyüyen bir cari işlemler açığının tadı da kaçabilir.1990' larda Endonezya, Güney Kore, Tayland' da olduğu gibi.Bu ülkelerin hiçbiri önemli bütçe açıkları vermiyordu, daha çok, cari açıkları neredeyse tamamen özel sektör tasarruflarını aşan bir yatırım harcaması fazlalığından kaynaklanıyordu, aradaki fark yabancı yatırımcılar tarafından karşılanıyordu.Yine de cari açıkları yönetilmez seviyelere yükselmiş ve en sonunda bu ekonomiler çökmüştü.

Bu ülkelerden birinin cari açığı aşırı düzeylere ulaştığında, bazı yatırımcılar sonunda sinirlerine hakim olamayıp kaçardı.Merkez Bankası kurları eski seviyesinde tutmaya çalışırdı ama işe yaramazdı daha fazla yabancı yatırımcı sabit kurdan nakde döner, merkez bankasının rezervlerini boşaltarak kendi para birimini destekleme yeteneğinin altını oyardı.En sonunda, para birimi ile birlikte eski sabit rejimide çökmüş olurdu.

Bunları hatırlamakta fayda var artık dengeler değişiyor, farklı bir konjonktürdeyiz ve içine girdiğimiz yeni dönem iyi yönetilemezse tarih yeniden tekerrür edebilir.Türkiye' nin 2001 krizi gibi bir kriz geçirmesi pek olası gözükmese de ülkenin bu yeni dönemden zararı minumuma indirilmelidir.Bu dönemdeki en önemli görev TCMB'na düşüyor.

2.09.2013

SURİYE MÜDAHALESİ ve ERDEM BAŞÇI



Geçen hafta TCMB Başkanı Başçı faizin arttırılmayacağını söyleyerek piyasayı büyük bir hayâl kırıklığına uğrattı.Başçı bunun üstüne 'yükselir yükselir sonrada düşer' diye bir cümle kullandı, bilmiyorum ya bizde dalga geçti ya da Erdem Başçı serbest dalgalı kuru tam olarak kavrayabilmiş değil.

O kritik ay sonunda geldi aylardan eylül... Başımızda FED'in parasal genişlemeden çıkışını fiyatlaması gibi bir olumsuz bekleyiş varken geçen hafta Suriye'ye olası bir müdahalenin risk fiyatlaması karşımıza çıktı.

ABD Dışişleri Bakanı Kerry Suriye'den alınan örneklerde sarin gazı tespit edildiği açıkladı.Bundan sonraki süreçte Şam'a askeri operasyon yapılıp yapılmayacağı kongreye sunulacak, sonrasında karar olumsuz olsa bile Obama onay verdiği takdirde müdahale gerçekleşecek.Suriye'ye müdahale olacak bu biliyor ama müdahale ne şekilde, ne şiddette olacağı tam olarak bilinmiyor genel ortak görüş 2-3 gün süreyle önceden tespit edilen askeri bölgelerin füzeyle vurulmasıdır böyle olması gayet ılımlı ve mantıklı bir karar olacaktır.Kerry sarin gazı tespit edildi desede gerçekten böyle bir şey oldu mu bilmiyorum ama görünen o ki birileri Suriye'den uzun süredir rahatsız.Olası askeri müdahale abartılmazsa öyle söylendiği gibi bir savaş çıkması mantıksız.Ne ABD ne de Suriye olayların uzamasını istemez eğer ki Suriye'den bir karşı askeri saldırı gelecek olursa tekrardan BM'i ayağa kalkar ve bunun maliyeti milyarlarca dolar olur.

Bist ve TL bu durumdan memnun değil artan jeopolitk riskler piyasaları kötü etkiliyor.Borsa uzun zamandır düşüyor artık uzun vadeli kanal destek seviyesine geldik 63-65 bin destek bölgesi altına 2-3 günden fazla kapanış olabileceğini şimdilik beklemiyorum.ABD kongresi 9 eylülde toplanması bekleniyor en azından o zamana kadar piyasa askeri operasyon fiyatlamasını abartmaz, bunun dışında FED'in çıkış stratejisi unutulmuş değil.Bunlar büyük oranda piyasada fiyatlanmış olması ve BİST'in kanal desteğinde olması sebebiyle hızlı düşen borsamızın bu hafta tepki alımlarıyla bir miktar yükseleceğini düşünüyorum.

Başçı FED kararını bekleyip gördükten sonra supriz adımlar atacakmış henüz ne yapacağını tam olarak bilen yok ama atılan adımların piyasayı geçici rahatlatağı yönünde herkes hemfikir.Ayrıca Sn. Başçı'ya güvenecekmişiz ve kazançlı çıkacakmışız.Aklınızda bulunsun yıl sonunda da Başçı doların 1.92 dolar seviyesinde olacağını düşünüyor tıpkı yılın başında, bu senenin Türk Lirası'nın senesi olduğunu TL'nin doları döveceğini söylediği gibi !

1.09.2013

BORSADA KAZANMAK

 
Bir insan hangi konuda başarılı olmak istiyorsa ilk önce o konuda başarılı olmuş insanları araştırıp, başarıya nasıl ulaştıklarını öğrenmelidir. Konumuz sermaye piyasaları yani borsa, tahvil vb. ayrıca sermaye piyasaları kapsamına girmese de tezgah üstü piyasası kapsamında olan forex piyasasıdır. Belirtmeliyim ki forex piyasası yatırım yapmak için uygun bir yer değildir ancak spekülasyon yaparak para kazanılabilir. Buradaki ayrım yatırımın uzun vadeli olması spekülasyonun ise daha kısa vadeli olmasıdır. Forex piyasası kaldıraç ile daha az depozito ile daha fazla kazanç fırsatı sunsa da aynı zamanda kayıp olasılığını da arttırır neyse asıl konumuz sermaye piyasalarından borsadır.

Borsada kazanan insanların çoğu aşağıdaki özelliklere sahiptir.
  • Bilgi (teknik analiz, temel analiz, davranışsal analiz... )
  • Prensipler, kurallar ve bunları uygulayacak disiplin
  • Geçmişe yönelik testler ve deneyimler
Bunlar olmadan piyasadan kârla ile çıkıyorsanız bilin ki siz şanslısınız ama yine bilin ki şans her zaman sizinle olmayacak. Tüyo, kitlesel hareketler, eksik enformasyon, işleme girme sebebimizin geçmişte o hisse üzerinde nasıl ve ne kadarlık bir etki yarattığını bilmeden, prensip ve kurallarımızı yıkarak bir hisse senedi, emtia ve ya döviz alıyorsak olması gerekenden daha fazla risk alıyoruz demektir. Cümlede 'biz' gizli özne ! İşte bu yüzden Warren Buffet olamıyoruz.

Kâr elde etmemiz için geleceği tahmin etmemiz gerekmiyor elimizdeki girdileri toplayıp en uygun finansal enstrümanı almalıyız ya da açığa satmalıyız eğer piyasada yeni olanlar varsa gelecek hakkında tahminde bulunmak gibi hatalara düşecektir tecrübeli yatırımcı ve ya traderler asla şu şöyle olacak, şu fiyata gelecek gibi tahminde bulunmaz, olabilecek durumları tespit edip bu durum karşısında kendisinin nasıl bir davranış sergileyip ne yapması gerektiğini düşünür.Biri size kesinlikle şu hisse şu fiyata gelecek diyorsa o hisseden uzak durun genelde tersi gerçekleşir. Yapmamız gereken yukarıdaki saydığım kazanan yatırımcıların ortak özelliklerini kullanarak en uygun kararı vermek tabi ki bunları uyguladıktan sonra aldığım hisse hâla aldığım fiyatta ya da daha düşük seviyeye geldi deme gibi bir lüksümüz yok borsadaki risk yönetim stratejilerinden olmazsa olmazı çeşitlendirmedir. Örneğin 3 farklı sektörde 5 farklı senet alınız hangi hisseye ne kadar yatıracağınızı belirlemek için yükselme potansiyellerini, ne kadar süre o hisseyi elinizde tutacağınızı belirleyiniz. Böylece riski dağıtmış olacaksınız. Bunun yanında riskinizi dağıtmak adına belli oranda sabit getirili menkul değer alabilirsiniz her şey sizin kurallarınıza prensiplerinize bağlı sizi %100 haklı ve kazançlı çıkaracak bir strateji yok malesef.

İşleme girmeden önce hisseye ne kadar sermaye koyacağız, ne kadar bekleyeceğiz, nereye gelirse işlemden zararla çıkmalıyız (burada ilk başta kendimize söz versekte işleme girdikten sonra fiyat o seviyeye geldiğinde egomuz devreye girer ve sağlıklı düşünemeyiz işte burada disiplin devreye girmeli), hangi fiyat seviyesinde kâr ile çıkmalıyız gibi sorulara yanıt vermeliyiz çünkü;  hisse ya da herhangi finansal enstrüman aldıktan sonra bazı rasyonel olmayan duygularımız ortaya çıkar bunlar sağlıklı düşünmemizi engeller.

İşleme girdik ve işlemimizi zarar ile kapatmak durumunda kaldık diyelim şimdi yine bazı duygularımız devreye giriyor içimizden bir ses 'bir işleme daha gir en azından kaybettiğin miktarı kazan ve hemen işlemden çık' işte o ses yatırımcıları en çok zarara sokan duygulardan biridir.Kurallarımdan biri 'piyasadan öç almaya kalkışma !' dır.

Şimdide işlemimizin iyi bir kâr ile kapandığını düşünelim bu sefer farklı içsel seslerimiz devreye girecek 'sen bu işi biliyorsun daha fazlasını kazanabilirsin' bu sırada yatırımcının ağzınızdan salyalar akıyor olabilir peçete kullanmasını öneririm. En büyük kayıplara uğranılan zamanlar daima iyi geçirilen bir dönem ve ya kendimizin çok bilgili olduğunu düşündüğümüz zamanlardır. Kendinize engel olamıyorsanız bu zamanlarda piyasadan uzaklaşmak en mantıklı karardır.

18.08.2013

EREĞLİ DEMİR ÇELİK

1960'da kurulan şirket bugün Türkiye'nin en büyük yassı çelik üreticisidir.

Şirketin iştirakleri;
  • Erdemir Romanya (%100)
  • İSDEMİR (%92,91), İskenderun
  • Erdemir Madencilik (%90), Sivas ve Malatya'da
  • Erdemir Çelik Servis Merkezi (%100), Gebze'de
  • ERENCO (%100)
Ayrıca Erdemir Grubu Türkiye'deki demir rezervinin %80'ine sahip maden sahaları vardır.

Özel sektör ile Türkiye'de yapılacak ya da yapılmakta olan projeler var bunlardan bazıları; İstanbul'da 3. köprü (Yavuz Sultan Selim Köprüsü), Atatürk Hava limanının kapasitesinin küçük olması nedeniyle Yeniköy Akpınar arasındaki bölgeye daha büyük bir havalimanı ve Kentsel Dönüşümdür.

Bunların yapımı sırasında bol miktarda demir çelik kullanılcaktır bu yüzden şirketin kârlılıkları artacak uzun vadede Ereğli Demir Çelik hisse senedi hiç görmediği seviyeleri görecektir diye düşünüyorum.

Şirketin kârlılığında artış bekleniyordu ve cuma günü akşam 2. çeyrek bilançosunu açıkladı.Geçen sene 6 aylık net kâr 237 milyonken bu seneki 6 aylık net kârı %138 artarak 565 milyon geldi.Ayrıca 2. çeyrek 143 milyon bekleniyorken  325 milyon geldi ve daha bu durum piyasada fiyatlanmadı.

Senet pazartesi günü büyük ihtimal büyük bir gap ile açılır.Ben düşüşlerde almaya devam edeceğim.

Teknik analiz olarak Ereğli Demir Çelik;



Bilanço etkisi ile üçgen formasyonunun yukarıya doğru kırılmasını bekliyorum.Eğer öyle olmazda geri çekilme yaparsa alımlarıma devam ederim her açıdan uzun vadede yükseliş bekliyorum.Üçgen formasyonunun hedefi 3 tl civarı, orta vadede bu seviyenin görüleyeceğini hatta çok daha üzerine çıkacağını düşüyorum. Temel analize göre çok düşük fiyatlanmış bir şirket. Tek sıkıntı 3. çeyrek bilançoda Erdemir'de yapılan grevin etkileri olabilir.Bunun dışında genel görünüm hisse için olumludur.Hisse hakettiği değerin çok çok altında özellikle 2008 krizinin verdiği etki ile bir türlü toparlanamadı artık hissenin hakettiği değeri göreceğini düşünüyorum.

FAİZ ORANI KARARI VE FED


Salı günü tekrardan PPK (para politikası kurulu) toplanacak.Faiz oranlarında bir değişiklik beklenmiyor.Bir yandanda eylül FED toplantısı yaklaşıyor.ABD istihdam dataları olumlu gelmeye başladı ayrıca 6 çeyrektir gerileyen ABD ekonomisi son çeyrekte büyüme gösterdi.

Sıcak paranın ülkeden çıkmaya başlamasıyla ve FED'nin eylülde tahvil alımlarında azaltmaya gideceği korkusuyla sığlaşan piyasaları canlandırmak, gösterge faizin düşmesini sağlamak, dolardaki ateşin düşmesini sağlamak, gelişmiş ülkelerin en azından olası FED kararı sonrasında kaçışını minumuma indirmek, enflasyonu frenlemek ve yatırımcıların TCMB'na güvenini tekrar sağlamak için TCMB faiz oranında arttırıma gitmelidir.Ekonominin gereği budur ama şu an öyle bir beklenti yok çünkü Başçı'nın açıklamalarına baktığımızda öyle bir sinyal vermedi.

FED eylülde tahvil azaltımına başlar mı ? Bence başlayabilir sonuç olarak ekonomide toparlanma başladı.Bir kaç veri yeterli görülmeyebilir diyebilirsiniz ama parasal genişlemenin etkisi 6-7 ay geriden geliyor o yüzden ufak sinyâller FED'nin işine yarar.Ayrıca biz yatırımcı olarak sınırlı bilgilere sahibiz ancak dünyanın en büyük ekonomisinin merkez bankası ekonomide daha çok veriye ulaşabilir ve böylece daha büyük sinyâller almışta olabilir.

FED eylülde tahvil alımların azaltmaya gidebilir bu bizim ne işimize yarar, piyasaya etkisi ne olur ? Piyasa parasal genişlemeden çıkışı fiyatlandırmaya 22 mayısta başladı.Fed kararı sonrası bir iki gün daha olumsuz etki devam edebilir ancak sonra toparlanma başlamalı diye düşüyorum.Büyük oranda bu beklenti fiyatlara yansıdı.Bu senaryo 10-15 milyar dolarlık tahvil alımlarında azaltılımına gideleceğini öngörüsüne dayanıyor.Beklenmiyor ancak misal FED 30-40 milyar dolar bir azaltmaya başlayacağını söylerse 22 mayıstan sonra yaşananları tekrar yaşarız.

Şu an Türkiye içinde faiz kararları önemli yurt dışında önemli olan ise FED kararıdır.Çin ekonomisinde olanlar ise şu an görmezlikten geliniyor tıpkı ABD'de 2006-2007 yıllarında yaşananlar gibi.Olası bir Çin faciası bütün dengeleri tekrar değiştirir ABD'de anomaliler artar bunun etkilerini şu an için kimse tam olarak bilmiyor ve görmezden geliniyor.

Sonuç olarak sığ bir piyasadayız salı günü MB faizde değişiklik yapmazsa ve iyi şeyler söylemezse piyasa tekrar olumsuza odaklanmaya devam eder ve borsada düşüşler dövizde artışlar görürüz.Sonra tekrar FED bekleyişleri devam eder.

10.08.2013

PARA ve RİSK YÖNETİMİ

Öncelikle bilmemiz gereken şey risk ve para yönetimi olmadan kimse bu piyasada uzun süre hayatta kalamaz bu yüzdende başarılı traderların ve ya yatırımcıların mutlaka ama mutlaka bir sistemleri vardır ve buna uygun olarak işleme nerden, ne kadar, kaç defa pozisyon alacaklarını önceden planlamışlardır.Sistem deyince hemen aklınıza rengarenk indikatör sistemleri gelmesin tabi ki bunlar da olabilir ancak sadece bu değil; sistem ekonomik takvimdeki datalara, beklenti analizlerine, destek dirence, davranışsal analize, astronomik olaylara (!) vs. bağlı olabilir bu durum asla sınırlandırılamaz.Önemli olan sistemin testten geçirilmesi ölçülmesi, kesin olarak işleme giriş çıkış kriterlerinin belirlenmesi ve onun istisnasız uygulanmasıdır.

Para kazanmak istiyorsak kuşkusuz cebimizde bulunan sermayeyi (kıt kaynak) en etkin biçimde en uygun enstrumanlara yatırım yaparak kullanmalıyız.Aşağıdaki sorulara cevap vermek bunun için önem taşıyor.

Tek işlemde ne kadar zararı kaldırabilirsiniz ve buna bağlı olarak ne kadar kâr beklentisinde olacaksınız ?

Ardardına kaç kez stop olursanız sermayeniz yok olur ?

Belli bir tarih aralığında -bu sizin hangi vadede yaptığınıza göre değişir- ne oranda getiri hedefliyorsunuz ?

Yukarıdaki sorulara cevap verdiğinizde en uygun kaldıraç oranı nedir ?

Bu sorulara cevap vermek benim için hayati önem taşıyor çünkü ne kadar risk aldığımı bilmeden sonucun ne olacağını bilemem.

Yaptığımız işlemde risk kazanç oranına dikkat etmeliyiz bunu belirlemek içinde sistemimizin başarı oranını bilmeliyiz.Aslında risk kazanç oranı sistemin bir parçası olarakta başarı oranını etkileyebilir bu sizin sisteminizin işlemden çıkış stratejinize bağlı.Sisteminizin ürettiği sinyâl sonucu girdiğiniz işlemden çıkış için sabit bir take profit ve ya stop loss kullanacaksanız TP (take profit) ve stop loss, dolayısıyla risk kazanç oranı sistemin başarı oranını etkiler.İşlemden çıkış için başka bir değişkeniniz varsa risk kazanç oranı sisteminizin başarı oranını etkilemez.

Neden risk kazanç oranına dikkat etmeliyiz ? Çünkü hiçkimse her girdiği işlemi kazanç ile kapatamaz.Buna Warren Buffet'da dahil ! Risk kazanç oranına dikkat ederek toplamda oluşacak zararı minimize, kârı maksimize edebiliriz. Risk-kazanç oranı ilk kazanç sonra risk belirtilerek ifader edilir örneğin '3/1'.Bu durumda istediğimiz kazanç alınan riskin 3 katıdır.

Diyelim ki 10.000$ var cebinizde ve bu parayla forex piyasasında işlem yapacaksınız ve sistemin başarı oranı %50 olsun bu orana göre 10 işlemimizde 5 zarar 5 kârlı (Anlaşılır olması için örneklem sayısı az)

10 işlemde her işleme ortalama 100 pip Stop Loss, 200 pip Take Profit koyduğumuzu düşünürsek

5*-100=-500 pips

5*200=1000 pips

Net kâr=500 pips

Yani risk/kazanç oranımız 2/1 dir (200/100).İşleme girme kurallarımızda mimumun risk kazanç oranı belirlenmelidir.Yukarıda dediğim gibi risk kazanç oranını belirlemek için sistemin başarı oranı oldukça önemlidir.Eğer sistemin başarı oranı daha düşük olsaydı toplamda kârda olmak için daha yüksek risk kazanç oranı kullanmalıydık.Kazanç beklentisini olması gerekenden yüksek tutmak işlemlerin daha çok stop olmasını yani zararda kapanmasına dolayısıyla sistemin başarı oranını düşmesine sebeb olur.Bunu engellemek için sistem optimize edilip en uygun başarı oranı bulunabilir.

Örnek verdiğim sisteme göre 5 kere ardarda stop olabilirim yani bu da -500 pip demektir bu kadar pips zarara sermayemiz dayanacak parasal miktarda işlem yapmalıyız.

Kendimizden ve bu piyasada işlem yapmamızdan ne bekliyoruz.Ayda %5 ?, yılda %1000 ? Hedeflerimiz gerçekçi ve sürdürebilir olmalıdır bunun için astronomik rakamlarda hedefler belirlemeyelim önemli olan istikrarlı bir şekilde para kazanmak.

-500 pipste sermayemizin yok olmaması gerekmekteydi buna göre 10.000$ ile eur-usd paritesinde işlem yaptığımızı düşünürsek 1 e 10 kaldıraç ile 5 zararlı işlemde -500 pips, -5000$ a eşit olacaktır yani halâ sermayemiz var ancak sermaye %50 eriyerek 5000$ paramız kaldı. 

Ayda 10 işlemde 500 pips kârımız vardı (her ay 1 e 10 kaldıraç oranı kullanılarak) 1 yıllık getirimizi formülden, sistemin test sonuçlarına ve ugulanığımız risk ve sermaye yönetimine göre aylık getiriyi %50 olarak varsayarak hesaplayabiliriz.

Paranın gelecektiki değeri=Paranın şimdiki değeri*(1+aylık getiri oranı)^Dönem sayısı

X=10.000*(1+0,50)^12

cevap: 1.297.463,37

Bu rakam çok ütopik oldu farkındayım gelin ihtiyatlı olalım ayda 500 değil 250 pip getiri elde ettiğimizi düşünelim ve kaldıraç oranını 1 e 5 yapalım bu da aylık %12,5 getiri demektir.Böylece sermaye erime riskimizi de azaltmış oluruz.

X=10.000*(1+0.125)^12

1 yılda 41.098,90 $

Sermayeniz 100.000$ olsaydı 410.989$ olacaktı...

Bu oranlar hâyal değil sadece sistemli yaklaşmayı gerektiriyor.

Şimdi risk ve sermaye etkinliğini arttıran başka yöntemlere bakalım.

İlki piramitleme yöntemi bu yöntem ile doğru trend belirlediğiniz takdirde paranızı katlayacağınızdan emin olabilirsiniz.Bu yöntemde eğer yükseliş beklentisi ile alım yapmışsak fiyatlar yükseldikçe belli seviyelerden tekrar alımlar yapılır fiyatlar yükseldikçe daha az alınarak devam edilir bu yüzdende buna piramitleme denir.

Örnek olarak 50.000 $ sermayeniz olsun ;

Eur/Usd paritesinde 1.2500 seviyesinde alım sinyâlimiz geldi stop loss olarak 200 pip (1.2300 seviyesi), take profit olarakta 400 pip (1.2900) belirledik.1.2500 seviyesinden 4 lot aldık parite 1.2600'a çıktı bu seviyeden 2 lot daha aldık parite 1.2700 a çıktı bu seviyeden 1 lot daha aldık. Sonuç olarak 1.2900 seviyesinde işlemimizi kapattık.Yeni alımlar yaparken zarar durdur seviyesini de yukarı çekere izsüren stop kullanmalıyız böylece zarar etme riskimiz de giderek azalacak.Kâr zarar potansiyelini kendiniz hesaplayabilirsiniz herşeyi devletten beklememek lazım !. 
İkinci yöntem ise piramitleme yönteminin tam tersi paçal yapmadır. Hangi yönde işlem açmışsak bunun tersi harekette maliyeti düşürmek aynı yönde bir miktar daha işlem açmaktır.

Örnek verirsek yine 50.000 $ semayeniz olduğunu varsayalım.

Eur-Usd paritesi 1.3000 seviyesinde sistem al verdi ve 1 lot eur/usd aldık stop 300 pip yani 1.2700 seviyesi, hedef 600 pip yani 1.3600 seviyesidir.Parite 1.2900'a düştü bir lot daha aldık böylece maliyet 1.2950 e düştü(2 lot), fiyat 1.2800'e düştü iki lot daha aldık maliyetimiz 1.2875'e düştü (4 lot).

Hesaplayalım;

En kötü ihtimal 175pip (4 lot)

Maximum kâr 725 pip (4 lot)

Böylece 725 pip kazanmak (29.000$) için 175 pip risk (7.000$) risk aldık.Risk kazanç oranı 4,14 oldu. 

Bu piyasalarda işlem yapanların çok büyük bir bölümü kaybediyor.Başarılı olanlar ise azınlıktadır.Kazananlarında çoğu milyarder insanlardır geriye kalanlar ise sistemini başarılı bir şekilde oluşturabilmiş onu kullanabilmiş işlem yaparken duygularını bir kenara bırakabilmiş insanlardır!

Sistemli olmanız dileğiyle hoşçakalın...

28.07.2013

BİST'TE DÜŞÜŞ, FAİZ ARTTIRIMI ve DOLARIN YÜKSELİŞİ

Önceki yazımda belirttiğim gibi TCMB'nın döviz satım ihaleleri onun rezervlerini tüketmekten başka bir işe yaramaz.Bu yeni yeni anlaşılmaya başlandı ve yine demiş olduğum gibi faiz koridorunun üst bandının arttırılması gerekiyordu.Sonuç olarak TCMB faiz koridorunun üst bandın

6.07.2013

PARASAL GENİŞLEMEDEN ÇIKIŞ ve SERMAYE KAÇIŞI


Bildiğiniz gibi FED parasal genişlemeyi bu yıl içerisinde azaltacağını ve 2014 ortalarındada bitireceğini açıkladı.Bunun ardından Avrupa, Amerika ve gelişmekte olan piyas

23.06.2013

EURO BÖLGESİ İÇİN ÜÇ TEMEL SENARYO




EUR bölgesinin geleceğine ilişkin 3 temel senaryo bulanmaktadır.Birinci senaryo şimdilik rafa kaldırılmış durumda ancak işlerin tekrar kötüye gitmesi durumunda aktif hâle gelecektir.

1-) Birinci senaryo 'dağılmadır'.Euro'nun mimarisinden kaynakla

12.06.2013

BİST NEDEN DÜŞÜYOR ?

BİST kısa ve orta vadeli bir düşüşte.Bist ne olduda düştü? Çok mu düştü? Türkiye batıyor mu? Türkiye krize mi girecek ? Durum öyle değil mi ? Televizyon ve gazetelerde öyle haberler çıkıyorki bunları düşünmemek elde değil.

Sanki başka bir borsadan bahsediyoruz.Bizim borsamız İMKB şimdiki ismi BİST yıllar sonra bile eski dip seviyelerine dönebilen çok uzun vadede yatay olan bir borsadan bahsediyoruz.Bizim borsamız uzun vadede kazandıran bir borsa değildi.Yeni yeni yukarı trendler oluşmaya başladı.Bu doğru artık uzun vadeli bir yukarı trend var.Olumlu trendin en büyük sebebi gelişmiş ülkelerin krizde olması, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere yatırımın artması ve Türkiye' nin özel sektör elindeki projeleridir ancak küçük bir tepki satışının bu kadar abartılması çok garibime gidiyor.Avrupa borsaları bile dalgalı trendler oluştururken bizim borsamızdan neden aşırı bir eğimle düzeltme olmadan yükseliş trendi bekleniyor onu tam anlayabilmiş değilim.

Neyse BİST neden düştü konusuna gelirsek...Bunun üç sebebi var.Birincisi FED (Federal Reserve Banks) üçüncü parasal gevşemeyi eninde sonunda bitirecek.Beklentiler ilk önce azaltılması sonra bitirilmesi yönünde.Normalde para politikalarının etkisi reel ekonomiye hızlı yansır.İşsizlik rakamlarında artık iyileşme olması gerekiyor.Eğer hala belirgin bir iyileşme etkisi ortaya çıkmıyorsa uygulanan para politikasının başarısızlığından söz edilmeye başlanabilir.Bu durumları daha da kötüye götürür.Tahminim işsizlik rakamları belirgin bir şekilde azalmaya başlayınca tahvil alımları azaltılacak.Sonra belli süre sonra tamamen bitirilecek.Parasal geveşemenin azaltılma ve bitirilme beklentisi Avrupa ve ABD borsalarında düşüşlere sebebiyet veriyor.Dolayısıyla bizim borsamızada bu durum yansıyor.İkinci neden ise Taksim Gezi Parkı olayları.Bu olaylar Türkiye' de siyasi ve politik gerginliği arttırdı.Yabancıların Türkiye' ye bakışı az da olsa olumsuz etkilendi ama yabancıların borsadan çıkması için Gezi Parkı olayları yeterli değil.Ufak kâr satışları gayet normaldir ve olması gereken bir durumdur.Üçüncü nedene gelirsek borsamızın hızlı bir şekilde yükselmesi dolayısıyla düzeltmeye ihtiyacı olması, kanal direnci ve psikolojik dirençlerle karşılaşmasıdır.Kanal direncini grafikte görebilirsiniz.Gevşeme için psikolojik direnç 100.000 idi aslında Bist 90-100 bin arasında düşüşe başladı.İlk başta Bernanke'nin açıklamaları ve Gezi Parkı olayları buna sebeb oldu.Gezi Parkı olayları 80'leri aratmayan görüntülere sebeb verdi; olayların şiddeti daha düşük tutulabilirdi ama öyle yapılmadı sebebine gelince bence hem polis hem de eylemciler kuşkusuz sebebiyet vermiştir.



Grafikte kanal direncinden gelen düşüşü görebilirsiniz.Destek olarak 70.000 seviyeleri var buraya tutunup yükselişine devam edebilir ya da yurtdışından gelen olumsuz haberler ve Türkiye ' de ki siyasi gerginlikler ile kanal desteğine kadar düşebilir ki bu düşüş yükseliş trendini bozmayacaktır.63.000 seviyesi kanal desteğine denk gelmekte ve düşüşün normal kalacak maximum seviyesidir.

11.05.2013

HARCAMANIN ORANSAL BÜYÜKLÜĞÜ

 
Şimdi size bir soru.Lütfen, kendinize karşı dürüst olunuz ve yanıtlarınızı, kendinizi bağlamak açısından yazınız:

Carrefour mağazasına gittiniz.Sabah gazete okuduğunuz ve o güne özel indirimde olduğunu bildiğiniz, yerden aydınlatmalı lambayı alacaksınız.Okuduğunuza gör

1.05.2013

SPEKÜLASYON

Spekülasyon teriminin klasik tarifi şu şekildedir: Bireyin gelecekle ilgili beklentileri doğrultusunda fiyat ya da döviz kurundaki değişmelerden bir gelir elde etmek amacıyla yapılan işlemdir.Buradaki fiyat kelimesi herhangi bir metaya ait olabilir.Yani fiyat değişimlerinden yararlanarak spekülasyon yoluyla para kazanmak için sadece hisse senedine gereksinim yoktur.Spekülasyon yapılan piyasa soya fasulyesi, petrol, buğday, pamuk veya başka bir piyasa da olabilir.Sonuç olarak herhangi bir piyasada bir şey alıp daha yüksek bir fiyattan  satarak veya bir şey satıp daha düşük bir fiyattan sattığını yerine koyarak oluşan fiyat marjından  kar etmek isteyen herkes bir çeşit spekülatördür.Yani piyasada işlem yapan her küçük yatırımcının yaptığı iş spekülasyon, bu işi yapan da spekülatördür.Ancak burada spekülasyon başlığı altında anlatılmak istenen, hisse senedi piyasasında hisseler bazında yapılan büyük spekülatif fiyat hareketleridir.

Spekülatif hisselerdeki hareketler eskiden beri küçük yatırımcının ilgisini çekmiştir.Bunun en önemli nedeni her borsa yatırımcısının en kısa zamanda en yüksek getiriyi elde etme hayalidir.Dışarıdan duyulanın ve görülenin tersine borsada trade veya yatırım yapmak şanstan çok bilgi ve emek gerektirmekte ve bunların yerine şansı ön plana oturtmak isteyenler ise çok daha kısa vadede çok daha fazla kazanmak isteyenler, endeks kan kaybederken kazanmak isteyenler, yani kısacası herşeye rağmen kazanmak isteyenlerdir.Bu tip 'borsacı'ların sıçrama sayısı genellikle herhangi bir çekirgenin sıçrama sayısından fazla değildir.İşin kötü yanı ilk denemelerinde bu şekilde kazananların borsadaki geleceklerinin, kaybedenlerin geleceklerinden kötü olmasıdır.Yanlışlıkla kazananlar, şans eseri spekülatif  bir hisseden para kazandıktan sonra genellikle borsayı doğru analiz ettiklerine karar verip aynı yolda yürümeye devam ederler.Ancak borsada insanın şansı hiç bir zaman sürekli olarak yaver gitmez.

Spekülatif  hisse hareketlerinin baş aktörü büyük spekülatörlerdir.Spekülasyonu yapan kişi veya grup harekete başlamadan önce planlarını mutlaka yapmıştır.Maddi gücüne göre pozisyona gireceği tahtayı saptayıp belli bir fiyat aralığından gerektiği kadar hisse topladıktan sonra ortalama satış seviyesini belirlemiştir.Tüm hareket bu seviyelerin elde edilmesi içindir.Küçük yatırımcının, spekülatif  hareketleri anlamaya çalışması ve bu hareketler için değişik analiz yöntemleri kullanması ise ibret vericidir.Ne yazık ki sığ hisselerdeki spektülatif hareketlerin önceden tasarlandıkları, teknik anaIiz ile uzaktan ve yakından ilgili olmadıklannı anlamayanlar ve anlamak istemeyenler sadece saf küçük yatırımcılardan ibaret değil, bazı profesyoneller bile aynı hatayı sürekli olarak yapmaktalar.Bu tip hareketler sırasında 'hisse şu seviyeyi kırarsa şuraya kadar gider' gibi yorumların iki nedeni olabilir.İşin içinde ya kasıt var ya cehalet.Dışarıdan bakıldığında 100 TL' den 500 TL' ye çıkan bir hissedeki spekülatör aradaki 400 TL' yi kazanmış gibi görünebilir.Ancak borsada spekülasyon süreci hiçbir zaman bu şekilde sonuçlanmaz.Bu tip bir marj, yani oluşan en büyük fiyat marjı sadece çok çok çok şanslı bir küçük yatırımcı için mümkündür (pratikte  pek mümkün değildir).Spekülatörün hedefi ise kesinlikle farklıdır.Spekülasyon süreci sert fiyat hareketleri bittiğinde son bulmaz. Asıl önemli olan 'hisseyi piyasaya yedirme süreci' çoğu zaman büyük düşüşten sonra başlamaktadır.

26.04.2013

KAYBETMEMEK

Kaybetmemek için yatırımcının önünde iki yol vardır.Ya varolan  trende göre borsada olmayacak, veya  borsada olacak ve gerektiğinde stoploss kuralını harfiyen uygulayacak! Bu kural yatırımcının içinde bulunduğu  piyasa, kategori ve hisseye göre değişiklik  göstermektedir.Örneğin anatrend takibi yapan bir yatırımcı eğer İMKB gibi volatil bir piyasada ise çoğu bluechip hisselerinin her anatrend boyunca beş, on, hatta yirmi kat kazandırabileceklerini bilmeli ve 1000 TL'ye aldığı hissenin 10000 TL olmasını  bekliyorsa %30-40lık geri çekilmeleri normal karşılamalıdır.Eğer aynı piyasada aratrend takibi yapıyorsa ve aldığı pozisyondan bir, iki veya üç kat prim bekliyorsa yine %20-25lik geri çekilmelerden korkmamalıdır.Eğer yatırımcı daha kısa vadeli trade yapıyorsa %3-5 veya %7 lik stoploss'u mekanik  olarak  hiç düştünmeden uygulamalıdır. Ayrıca yatırımcı, içinde bulunduğu tahtanın özelliklerini de bilmelidir.Spekülatif bir tahtada gün içinde %20 ve üstünde marjlar oluşurken %5'lik stoploss'un bir anlamı olmayabilir.

Stoploss kuralının borsanın uygulanması en zor kurallarından biri haline getiren  nedenler nelerdir? Yatırımcılar neden sürekli düşen fıyatlara hipnotize olmuş bir şekilde bakakalırlar?Kaybetme korkusu en belirleyici duygu iken, neden insanlar kayıplarına bir nokta koyamazlar?


Borsa yatırımcısı X hisse senedini belli bir seviyeden (ömeğin 1000 TL) satın aldığında istisnai  durumlar hariç üç olasılıkla karşı karşıyadır. Hissenin fıyatı ya yükselir, ya aynı seviyede kalır veya düşer. Piyasaya yakından bakan ve yoğun iletişim içinde bulunan amatör yatırımcıların çoğu birbirlerine benzer şekilde hareket ederler.Hissenin fiyatı yükseliyorsa satmaya meyillidirler. Yani 'karı kısa keserler'.Hissenin fıyatı yatay hareket ediyorsa 'sıkılıp satarlar' ve başka hisseler aramaya başlarlar.Hissenin fiyatı düşüyorsa 'düşüşe bakakalırlar'.Düşüşe bakakalmanın ilk dönemi en ağrılı dönemdir. Yatırımcı  için gerek psikolojik, gerekse ekonomik açıdan en uygun satış dönemi bu dönemdir. Ancak bu dönemde yatırımcı sürekli olarak silkelendiğini veya oyuna geldiğini düşündügü  için satış yapmaz. Zaten  kayıp sineye çekilebilecek derecededir.Daha sonraki dönem,  yani ikinci dönemin ağrısı daha az olsa da 'keşke  daha önce satsaydım!' düşüncesi egemen olduğu için devam eden düşüş yatırımcı tarafindan kısmen kabullenmiştir.Üçüncü veya son dönemde ise ağrının nedeni tüm heybeti ile mevcut olmasına rağmen yatınmcı ağıyı hissetmez.O, mevcut durumu genellikle tamamen kabullenmiştir. 'Olan olmuş! Yapacak bir şey yok!' düşüncesi yatırımcıya  hakim olmuştur.

Görülen o ki, insana ters gelse de yatırımcının kayıplarını kabulleniş derecesi kaybın büytüklüğü ile doğru  orantılıdır.Yatırımcı, %10 kaybettiğinde sinirlenir, %40  kaybettiğinde hayıflanır, %80 kaybettiğinde ise kabullenir. Bu kabullenişin sonucu ise yanlış zamanda ve yanlış yerde uzun vadeci olmaktır.

16.03.2013

DOĞANIN YASASI


"En iyimser yaklaşımla haberler, bir süredir ağırlıgını hissettirmekte olan kuvvetlerin gecikmiş olarak farkına varılmasıyla, trendden haberi olmayanların harekete geçmesine neden olur. Herhangi bir haberin hisse senedi piyasalarına etkisinin tahmin edilebileceği varsayımının yararsızlığı, deneyimli ve başarılı yatırımcılar tarafindan uzunca bir süre önce keşfedilmiş bir gerçekliktir. Herhangi bir haber, ya da haberler serisi, ilerlemekte olan bir trendin gerisinde yatan neden degildir. Aslında, uzunca bir süredir, ayni olaylar, birbirinden cok farklı trendlere farklı etkilerde bulunmaktadir. Bu tespit, Dow Jones Sanayi Endeksi'nin 45 yıllık kayıtları incelenerek de görülebilir.Bu süre boyunca, krallar öldürülmüş, savaşlar ve savaşların yıkımları yaşanmış, çöküşler, panikler, iflaslar, Yeni Çag, Yeni Umutlar, "güven patlamaları" ve her türlü tarihsel ve duygusal gelişim yaşanmıştır.Herşeye rağmen, boğa piyasası yoluna devam etmiş, ayı piyasası da haberlere piyasanın tepkisini denetleyerek, ana trendin içindeki uzatma ve oranları belirlemiştir. Bu özellikler, haberden
bağımsız olarak, piyasanın muhtemel gelişimini tahmin etmekte kullanılabilir.Bazen, deprem gibi hiç beklenmedik bir olay olur. Yine de, şaşkınlık derecesinden tamamen bağımsız olarak, trendin, olay gerçekleşmeden önceki yönünü tersine çevirmeksizin, böylesi bir olayın kanıksanacagı sonucuna varmak en doğrusudur. Piyasa trendlerini, haberlerin sonucu olarak değerlendirenler, haberlerin önemini doğru tahmin yeteneklerine güvenmektense, at yarışlarında daha fazla şansları olacağını düşünmelidirler. Bu nedenle, "ormanı görebilmek için", çevredeki ağaçlardan daha yüksekte olmak gerekir."

11.03.2013

EUR/USD, ALTIN ve USD/TRY ELLİOTT DALGA ANALİZİ


EUR/USD paritesinde 1.37 seviyesinden başlayan düşüş sonucunda yukarı trend bitti, en basitinden trend çizgisinin kırılmasını buna neden gösterebiliriz.Dalga sayımlarıma göre;

Önceki yazılarımda belirttiğim gibi yukarı yönlü düzeltme tamamlandı ardından itki dalgası geldi bu itki dalgası 1-2 gün içinde sonlanmalı, yeşil (iii). dalga aşırı uzamış olduğundan yeşil (v). dalga sonlanmış olabilir ya da (i)=(v) hedefi olarak 1.2880 civarında sonlanmalı ve bu seviye grafikte belirttiğim gibi destek noktasıdır sarkma olursa bir alt desteği 1.2820 ye sarkabilir.Aşağı yönlü itki dalgası tamamlandıktan sonra yukarı yönlü düzeltme gelmeli ardından tekrar aşağı yönlü bir itki dalgası gelecektir.Şimdilik bu itki dalgasına 1 veya A diyelim ama yüksek ihtimal 1 çünkü elliott dalgası kanalı dışına çıkmış bulunmaktayız ve itki dalgası çok uzadı.

Düşüşe bir teknik bir sebeb daha gösterebiliriz o da yutan ayı formasyonudur.


USD/TRY da düşüşler sınırlı kaldı C dalgası beklediğim gibi uzamadı hatalı C dalgası oluştu.


C dalgasının kısa olması paritenin yukarı yöne istekli olduğunu gösteriyor önceki düşüncem kırmızı etiketli sayımların Diagonal pattern oluşturması yönündeydi yeşil renk etiketli C dalgasının kısa olması bu düşüncemden vazgeçirdi.3. dalganın hedefleri çok yüksek imkansız gibi gözüksede elliott dalga prensiplerine göre bu şekilde olmalıdır.

Klasik teknik analiz açısından bakarsak;


Alçalan üçgen formasyonu yukarı yönlü kırılmış görünüyor ancak son kapanıştaki haftalık mumun gövdesinin küçük ebatlı olması kırılmanın tuzak olabileceğini gösteriyor teyit için beklenebilir, destek dirençler grafikteki gibidir.

Elliott Dalga Sayımlarıma göre ALTIN…



2 yıla yakındır süren yassı düzeltme sonlanmış olabilir.Altında 1530 ciddi bir destektir emtia bu rakama yakın bir hareket daha yapıp yukarıya yönelebilir yaptığım sayım Z dalgası sonlandı yada sonlanmak üzeredir, sonrasında yukarı yönde yükselişler başlamalıdır.


Klasik teknikten baktığımızda da yükselişe geçmesi için sağlam desteklerin bulunduğu apaçık grafikte belli olmaktadır ayrıca kanal alt çizgisinde olmamız da dönüşün yakın olduğunu gösteriyor.